Haber Özel adlı canlı yayın programının “Havaalanında Neler Oluyor?” başlıklı programına katılan Sabiha Gökçen Havaalanı işçileri, işyerinde yaşamış oldukları sorunları ve sendikal mücadelelerini anlattılar. İlk olarak yaşadıkları sorunların ve sendikal mücadelenin neden başlatıldığı soruldu işçilere. Söz alan sendika temsilcisi, “Çalışmakta olduğumuz şirket beraberinde getirmiş olduğu yeni uygulamalarla bize hep iyi şeyler olacak demişti. İyi şeyler olacak dediği şey, sosyal haklarımızın günden güne elimizden alınması, esnek çalıştırmalar ve ücretlerin düşürülmesi imiş. Beklentilerimiz bunlarla beraber hayal kırıklığına dönüştü” dedi. “Krizi bahane edip çalışma saatlerinin 8 saatten 16 saate çıkarılması, 3 ayda bir olan ikramiyelerin kaldırılması ve esnek çalıştırmalar sonucu, bir araya gelip sendikal mücadeleye giriştik” diye ekledi.
İkinci soru ise “aranızda kredi kartı mağduru olan var mı?” idi. Söz alan işçi bu soruya soruyla yanıt verdi. “Acaba kredi kartı mağduru olmayan mı var?” dedi ve devam etti: “İkramiyelerin kaldırılması, mesai ücretlerinin ödenmemesi ile kredi kartları artık bizlerin yeni umut kapısı oldu. Bir derken iki kredi kartımız oldu ve artık baş edilemez hale gelen taksit faizleri, icralar hepimizi kredi kartı mağduru etti.”
Üçüncü soru, “işten atmaların bahanesi neydi?” şeklindeydi. İşten performans düşüklüğü gerekçesiyle atılan işçi soruyu şöyle yanıtladı: “Şu anda Avrupa’nın en büyük ikinci havaalanı olan Sabiha Gökçen Havaalanını bu düzeye getiren bizleriz, fakat performans düşüklüğü bahanesi ile işten atıldım. Bunun inandırıcı bir gerekçe olmadığını söyleyip ‘başarı belgemi’ gösterdiğimde ise ‘işten atılmanın sebebini sen daha iyi bilirsin’ dediler. İşten atılma sebebim sendikaya üye olmamdı.”
Yayına canlı telefon bağlantısı ile katılan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin ise, sendikanın gerekli çoğunluğu sağlamasına ve hiçbir yasal engel bulunmamasına rağmen pek çok engelle karşılaştıklarını belirtti. Konuşmasına, sendikal mücadele yürüten Sabiha Gökçen Havaalanı işçilerine mücadelelerinde başarılar dileyerek son verdi.
En son olarak da bir Sinter Metal direnişçisi canlı yayına bağlandı ve şunları söyledi: “8 aydır işten atılan arkadaşlarımızın mahkemelerinin sonuçlanmaması, yasaların bizden değil patronlardan yana olduğunun kanıtıdır. Çalışma Bakanlığınca görevlendirilen müfettişlerin tespiti de işten atılmaların nedeninin kriz değil, sendikal mücadele vermemiz olduğunu gösteriyor. Bu dava sadece Sinter Metal işçisinin değil dünyanın bütün işçilerinin davasıdır. Sabiha Gökçen işçilerinin mücadelesi de sadece onların değil yine dünyanın bütün işçilerinin mücadelesidir. Buradan bütün Sinter Metal işçileri adına sendikal mücadele veren Sabiha Gökçen çalışanlarına mücadele selamını gönderiyor ve başarılar diliyorum.” Programın sonunda ise, “işten atılan arkadaşlarınızı geriye nasıl aldırdınız” diye soruldu. Hep beraber “üretimden gelen gücümüzle” dediler. Biz de bu gücümüzü kullanıp üç gün içerisinde 21 arkadaşımızı geri aldırdık. Bu da işçi sınıfının güven ve birlik içinde olunca aşamayacağı engel olmadığının kanıtıdır.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!