Kurtköy’de bulunan Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanından, Hava-İş sendikasına üye oldukları için toplam 323 işçi işten atıldı. İşten atılmaların durdurulması ve işten atılanların işe geri alınmaları için Sabiha Gökçen Havalimanı işçileri yanlarındaki aileleri ve çocuklarıyla birlikte havaalanı önünde bildiri dağıtıp, ardından basın açıklaması yaptılar. İşçilerin yolcu bekleme salonlarının önünde yaptıkları bildiri dağıtımına polis müdahale etti. Ancak yapılan müdahalenin işe yaramadığını gören havaalanı polisi işçilerin öfkesi karşısında ne yapacağını şaşırdı.
İşçilerin kendi aralarından seçtikleri ve içlerinde kadın işçilerin de bulunduğu 10 kişilik dağıtım ekibi, yolcu geliş ve gidiş kapılarında dağıtıma başlarken, alandaki işçiler patron ve emniyet ekiplerine öfkelerini şu sözlerle dile getiriyorlardı: “Biz bugün işten atıldıysak eğer, performans ya da disiplinsizlikten değil sendikal mücadele verdiğimiz için işten atıldık. Bizler işbaşı yapmak için aylarca eğitim görüp çalışma kartlarını beklerken, işe yeni alınanlara bir gecede sessiz sedasız çalışma kartları veriliyor. Biz burada uçuş güvenliğini sağlamak için sertifikasız çalışmazken, sertifikasız işçilere uçuş güvenliği veriliyor. Peki patronlar bütün bu düzenbazlıkları yaparken siz karşımıza dikilen emniyet mensupları patronların karşısına neden dikilmediniz? Bunca yolcunun uçuş güvenliğini yeni ve deneyimsiz üstelik sertifikasız işçilere nasıl teslim ediyorsunuz? Olası bir kaza ve can kaybının hesabını hangi patron veya emniyet verecek?”
Basın açıklamasının sonuna doğru Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin şunları söyledi: “Bugün burada aileleri ve çocuklarını yanına alıp toplanan biz işçilerin talepleri öncelikle işten atılmaların son bulması ve atılan arkadaşların işe geri alınmasıdır. Siz patronlar şunu çok iyi bilin ki, bizim size değil sizin bize ihtiyacınız var. Bizim üretimden gelen gücümüz nasıl daha önce işten attıklarınızı geri aldırttıysa yine işten atılan alandaki arkadaşlarımızı geri aldırtacaktır.” Ayçin konuşmasına şu sözlerle son verdi: “Siz patronların kolluk kuvvetleri, bugün burada hakkını aramak için alandaki işçilerin karşısında duranlar, unutmayın ki sizler de bir emekçinin evladısınız. Aramızda anneniz, babanız ya da kardeşleriniz olabilirdi. Eğer aramızda olsalardı acaba onların karşılarına da dikilme cüretinde bulunur muydunuz? Unutmayın ki sizin de kimliğiniz işçi kimliğidir, işçi kimliğinizden utanmayın gurur duyun, bizim gurur duyduğumuz gibi.”
Ayçin’in konuşmasından sonra basın açıklaması şu sloganlarla son buldu: “İSG Şaşırma, Sabrımızı Taşırma”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Yaşasın İşçi Kardeşliği”, “İşçiler Burada, İSG Nerede?”, “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!”