Sabiha Gökçen Havalimanında, Hava-İş sendikasına üye oldukları için işten atılan işçilerle yaptığımız sohbette, işçi dostlarımız, işten atılmadan önce patronun sendikaya üye olan işçilere uyguladığı psikolojik baskıları bizimle paylaştılar: “Sendikaya üye olduğum gün beni işyerinde müdürün ofisine çağırdılar. Ofiste, bugün seni Pendik’te görenler var, Pendik’te ne yapıyordun diye sordular. Ben Pendik’te oturduğumu söylediğimde, orada bir de iş merkezine uğradığımı söyleyip sendikaya üye mi oldun diye sordular. Ben de sendikadan haberim yok, neden söz ettiğinizi anlamıyorum dedim. Sonrasında; bak biz senin sendikaya üye olduğunu biliyoruz, senin aklını çelen var, seni zorla üye yaptıklarını biliyoruz, seni kim ya da kimler zorladı, bize isim ver, seni koruyalım, seni zorla sendikaya üye yaptıranları atalım, dediler. Benim hiçbir şeyden haberim yok, neden bahsettiğinizi anlayamıyorum dedim. İsim vermeyeceğimi ve arkadaşlarımı satmayacağımı anlayan işveren temsilcileri, mücadeleden soğumam ve kopmam için bu defa bilgisayardan görüntüler izlettiler. Görüntülerde mücadele ve direniş yapan işçiler vardı. Mücadele etmeden önceki halleri, mücadele edip yavaş yavaş yıpranmış halleri ve son olarak artık mücadele içerisinde üstü başı kir pas içinde, saçı sakalı karışmış, mutsuzluğu anlatan düzmece ve saçma sapan asılsız görüntüler izlettirdiler. Ama bu da sökmedi! Yani arkadaşlarımı satmadım! Satmayınca da işveren ve yetkilileri ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette beni işimin başına gönderdiler.”
Şimdi işten atıldın, neler hissediyorsun diye sorduğumuzda aynı işçiden şu yanıtı aldık:
“Sadece atılan ben değilim, arkadaşlarım da atıldı. Onurlu bir mücadeleye giriştik, işten atılmamızla yılmadık, mücadelemiz devam ediyor ve edecek. Zafer mücadele eden biz işçilerin olacak! İnanıyorum ki mücadelemiz zaferle sonuçlanacak. İşimize er ya da geç geri döneceğiz.”
Bizler de UİD-DER’liler olarak, Sabiha Gökçen Havalimanı işçilerine, mücadelelerinde destek olmak için her zaman yanlarında olacağımızı söyleyerek sohbetimizi noktaladık.
Dostlar, patronlar sınıfı bugün bu kadar örgütlü ise, işçi sınıfına karşı pervasızca saldırıyorsa, bunun tek nedeni, biz işçiler beraber hareket etmediğimizden, haklarımızı korumasını bilmediğimizdendir. Bunun için bir an önce örgütlenmeli, patronların çarklarını başlarına yıkmalıyız. Çünkü birleşen işçiler yenilmezler!
Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!