UİD-DER Bostancı Temsilciliğinde bu hafta yapılan film etkinliğinde “GÜZ SANCISI” adlı filmi dostlarımızla beraber izledik. Birçok mahalle ve işyerinden gelen dostlarımız arasında 9 aydır grevde olan Sinter Metal işçileri ve dört aydır sendikalaşma mücadelesi veren Sabiha Gökçen Havalimanı işçileri de vardı.
Film 1955 yılında Türk halkının kışkırtılması sonucu Rum halkına karşı yapılan vahşeti anlatıyordu. Türk burjuvazisi, sermayesinin yolunu açmak için yıllarca kardeşçe yaşayan iki halkı bir anda karşı karşıya getirip iki gün içinde binlerce Rumu yerinden yurdundan etti, on binlerce ev ve işyeri kundaklanıp yağmalandı. Peki yıllarca kardeşçe yaşayan iki halk nasıl oldu da bir anda birbirine düşman oldu? Buna neden olan neydi? Ya da sebep olan kimdi? Bunu da film sonrasında yapılan sohbet sırasında bir kez daha bilincimize çıkarttık. Sorumlu, patronlar sınıfı ve onların egemenliklerini güçlendirmek, kârlarına kâr katmak için yaptıkları milliyetçi demagoji ve provokasyondu. Önce Selanik’te bulunan Atatürk’ün evini kundaklayan burjuvalar, milliyetçilik zehrini insanların beynine enjekte ettirip bunu yapanların “din düşmanı” Rumlar olduğu yalanı ile tam bir katliam ve talan yaşattılar.
Dostlar, patronlar sınıfı işçi sınıfının mücadelesini baltalamak için iki halkın bir arada yaşamasını istemediği için ve halkların kardeşliğini baltalamak için kendine her zaman bir yol arıyor. Bu durumda işçi sınıfının mücadelesi önüne bir duvar örülüyor. Eğer biz işçi sınıfı olarak bu acıları tekrar yaşamak istemiyor, dindirmek istiyorsak duvarları yıkmalı ve bütün halklara kardeşlik elimizi uzatmalıyız.
Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın dünya işçilerinin birliği!