Geçtiğimiz 19 ay içinde Fransız Telecom’da çalışan 24 işçi intihar etti. Eylül ayında çağrı merkezi çalışanı, 51 yaşında, iki çocuk babası bir işçi, kendini köprüden otobana atarak intihar etmişti. İşçinin geride bıraktığı intihar mektubunda, “suçlu, şirket yönetimidir” yazıyordu.
Fransız Telecom’da, 100 bini Fransa’da olmak üzere, dünya çapında 187 bin işçi çalışıyor. Şirket, 2002 yılından bu yana, yalnızca Fransa’da 40 bin işçiyi işten çıkardı. İşten atmaların çalışanlar üzerinde yarattığı stresin yanı sıra, yönetimin, işçilerin istifa etmesini sağlamak için çalışma şartlarını daha da zorlaştırması, çalışanları intihara sürüklüyor. Fransız Telecom yönetimi ise intiharları umursamıyor ve utanmadan, işçiler arasındaki bir “bulaşıcı hastalık”, “geçici moda” olarak değerlendiriyor.
Kapitalizmin saldırıları ve ekonomik kriz işçi sınıfını çaresizliğe, çözümsüzlüğe ve yalnızlığa itiyor. Örgütlenmediğimiz ve mücadele etmediğimiz sürece, gelecek işçi sınıfı açısından oldukça karanlık görünüyor. Oysaki bizler bir araya gelmeye başladığımızda çıkışsızlığımızdan kurtuluruz. Ancak mücadele ile yaşama dört elle sarılabiliriz. Örgütlendiğimizde ve ayağa kalktığımızda, bizler değil, patronlar sınıfı çıkışsızlığın girdabına sürüklenir.