Biz UİD-DER’li işçiler düzenli olarak ev ziyaretlerine gidip işçi aileleriyle sohbetler yapıyor, sorunlarımızı paylaşıyoruz. Bu hafta yaptığımız ziyarette, Sabiha Gökçen Havaalanında sendikal mücadele veren bir işçi dostumuzun ailesiyle beraber “MADEN” filmini izledik.
Filmi seyretmeye başlamadan önce hep beraber oturup yemek yedik, çaylarımızı içtik. Bu da biz işçilerin birbirine olan sıcaklığı ve güvenin simgesiydi. Film 1978 yılında Zonguldak Maden ocaklarındaki işçilerin sorunlarını anlatıyordu. Maden ocağında çalışan üç arkadaş, İlyas, Nurettin ve Ömer, bir yandan işçileri bir araya getirip beraberliği sağlamaya çalışırken, bir diğer taraftan da sarı sendikaya karşı mücadele ederler. Göçük sonucunda, işçi arkadaşlarının ölümü üzerine müfettişin işyeri denetimi yapması için imza toplarlar. Bunu fark eden patron ve sendikacılar imza toplamayı engellemek için dört bir yandan saldırı planları yaparlar. Özellikle İlyas’a karşı yapmadıkları dalavere, düzenbazlık ve entrika kalmamıştır. Çünkü İlyas işçilere öncülük eden, bilinçlendiren ve bütün işçilerin saygı duyduğu, sözünden çıkmadıkları bir işçidir. Yapılan baskı ve yıldırma politikaları İlyas’ı yıldırmaz, gece gündüz demeden mücadeleye devam eder. Sarı sendika yerine militanca mücadele yürütecek bir sendika yaratmayı ve kazaların yaşanmaması için işyerinde gereken önlemlerin alınmasını ister. Fakat bu ne patronun ne de sarı sendikanın işine gelmektedir. Ve sonunda İlyas ve arkadaşlarından kurtulmak için, onları madenin çökme riski büyük olan bir bölümüne verirler. Ekibin verildiği bölüm çökünce patron ve sarı sendikacılar can düşmanlarından kurtulmuş olduklarını düşünürler. Çünkü İlyas maden çökerken göçük altında kalıp ölmüştür. Ancak patronun ve işbirlikçilerinin hevesleri kursaklarında kalır, çünkü onun ölümü işçilerin birleşmesinin de yolunu açacaktır.
Dostlar, filmde de anlatıldığı gibi, hem patronların hem de sarı sendikacıların işçilerin birliğini bozmak için yapmadıkları kalmaz. Çünkü hepsi şunu çok iyi biliyorlar ki, işçilerin birliği onların sonu olacaktır.
Kahrolsun Gangster Sendikacılık!
Yaşasın Militan Sınıf Sendikacılığı!