UİD-DER Bostancı temsilciliğinde bu ay yapılan İşçi Öz-eğitim Etkinliğinin konusu son dönemin siyasal gelişmeleriydi. Ergenekon davası, “demokratik açılım”, sel felâketi, kriz ve emperyalist savaş gibi konular hakkında işçi sınıfının bağımsız sınıf çizgisini nasıl egemen kılmak gerektiği üzerinde duruldu. Sunumumuz, video görüntüleri, slaytlar, şiir ve müzik eşliğinde yapıldı.
Etkinlik biz işçiler için oldukça bilgilendirici ve eğitici oldu. İşçi sınıfının çıkarlarının ne olduğunu, bu olaylara sınıf penceresinden nasıl bakmamız gerektiğini kavramış olduk. İşçi sınıfı bugün dağınık ve örgütsüz olduğu için, gelişen siyasal olaylar karşısında kendi sınıf çıkarları temelinde davranamıyor. Aynı şekilde patronlar sınıfının ve onların hükümetinin saldırılarına da gerekli cevap verilemiyor. Biz işçilerin önünde en büyük sorun örgütsüzlük. Böyle olunca da sermaye sınıfı kendi çıkarlarını işçi kitlelerine kendi partileri ve medyası ile dayatmaya çalışıyor. Oysa biz işçiler ekonomik çıkarlarımızın da siyasi çıkarlarımızın da takipçisi olmalıyız. Bana ne dersek, patronların çıkarlarını güden siyasetlerin arkasından sürükleniriz.
Etkinlik sonrasında söz alan bir işçi kardeşimiz, “bu etkinlikle yıllardır ifade edemediğim fikirlerin nasıl ifade edilebileceğini görmüş oldum. İşçi sınıfının çıkarları ile Kürt sorununa, Ermeni sorununa, sendikalaşma mücadelesine bakmak en doğru çözüm yoludur” dedi. Bir taşeron işçisi de, “eğer UİD-DER’de yapılan bu ve benzeri etkinliklere katılmasaydım, bana anlatılanlara inanmaz, patronların söylediği gibi düşünmeye devam ederdim” dedi.
Sorunlarımızı çözmemizin tek yolu, yaşadığımız tüm sorunlara işçi sınıfının bağımsız çıkarları temelinde bakmaktan ve bu temelde mücadele bayrağını yükseltmemizden geçiyor.