Bir süreden beri patronun saldırılarına karşı mücadele eden Mersin’deki Eleks konfeksiyon işçileriyle görüştük. İşçiler yaşadıkları sıkıntıları ve mücadelelerini anlattılar.
1994 yılından bu yana faaliyet gösteren Eleks konfeksiyon atölyesinde, 2008 yılının Ağustos ayından itibaren işçilerin mesaileri ödenmemeye, ücretleri zamanında verilmemeye başlanmış. Bir süre sonra da işçi sayısı 230’dan 150’ye düşürülüp çalışma saatleri uzatılarak, cumartesi günleri de zorunlu mesai uygulaması başlatılmış. Ekonomik krizin etkilerinin daha çok hissedilmesiyle de patron işçilerle bir toplantı yapmış. Toplantıda, “Sosyal Sigorta Primini birkaç ay boyunca 15 gün ödeyeyim, ekonomik kriz belimizi büküyor, karşılıklı özveride bulunursak hep beraber doğrulabiliriz” laflarıyla işçilerin karşısına çıkmış. İşçiler de yıllardır oraya emek verdikleri düşüncesiyle atölyenin kapanmasını ve arkadaşlarının işsiz kalmasını istemedikleri için başka çarelerinin olmadığına karar verip patronun teklifini kabul etmişler. Oysa onlar “yüce gönüllülük” edip haklarından vazgeçerek patrona 15 günlük primlerini bahşetseler de, patronları izin istedikleri günlerdeki primlerini bile sigortanın yatırıldığı günlerden düşmüş. Mesailer ödenmemeye devam etmiş, ücretler zamanında yatırılmamış.
Yaşananlar üzerine işçiler seslerini yükseltmeye başlamışlar. Patron da onları sakinleştirmek için işçilere olan bütün borcunu 18 Ağustosta ödeyeceğini taahhüt etmiş. Ancak herhangi bir ödeme yapmamış. Borcunu ödememesi üzerine işçiler de cumartesi günü zorunlu mesaiye gelmemişler. İşçiler aynı zamanda aralarında 3 kadın, 2 erkek işçiden bir komite oluşturarak neler yapabileceklerini tartışmışlar. Takip eden pazartesi sabahı servis işçileri almaya gelmemiş. İşyerine kendi imkânları ile gittiklerinde de duvara asılı kâğıtta şunu okumuşlar: “Çalışan işçilerin dikkatine! Atölyemiz ekonomik krizden dolayı bir süre kısa dönem çalışma şeklinde faaliyet gösterecektir…”
İşçilere göre patron birkaç ay ortadan kaybolarak, işçilerin bu süre içerisinde dağılmasını bekliyor. Oysaki emekliliğine 5,5 ayı kalmış olan komite içerisindeki kadın işçi şöyle açıklıyor kararlılığını: “Emekliliğime 5,5 ayım kaldı. Kocam rahatsız ve bakımıma muhtaç. Ama ben haklarımın peşini bırakmayacağım. Bizden sonra orada çalışacak olanlara bırakacağımız haklar olmalı. Mücadeleye tüm kararlılığımızla devam edeceğiz.” Komiteden erkek bir işçi ise; “15-20 yıldır arı gibi çalışıyoruz. Çocuklarımızın, güneşin yüzünü görmeden. Hayatımızın şu 1,5 ayında yokluğu dibine kadar yaşadık” diyor.
Patronlar sınıfının pek çok yerde işçilere yaşattığı sorunları aynıyla yaşayan işçi kardeşlerimize mücadelelerinde onlarla birlikte olduğumuzu ifade ederek ayrılıyoruz yanlarından.
Kriz, Açlık, İşsizlik; Çözüm İşçi İktidarında!