11 Ekim Pazar günü UİD-DER Esenler Temsilciliğinde film etkinliği vardı. Çeşitli işkollarından işçi arkadaşların katıldığı etkinlikte “Savaş Tanrısı” adlı filmi izledik. Gerçek hayattan kesitlerin yer aldığı film, bir silah tacirinin yaşamı üzerinden insanların ölümlerinden burjuvazinin nasıl korkunç kârlar elde ettiğini anlatıyordu. Aslında bu filmi daha önce de izlemiştim, ama o zaman daha UİD-DER’le tanışmamıştım. O nedenle bana sıradan gelmişti. Çünkü o zamanlar sistemin nasıl işlediğini bilmiyordum.
Filmin sonunda arkadaşlarla film üzerinden sohbet ettik, bir arkadaşımız burjuva devletlerin silahlanmaya harcadığı paranın insanlık için harcanması durumunda bugün milyonlarca insanın açlıktan ölmeyeceğini, ilaç alamadığı için ölen kimse kalmayacağını söyledi. Silahlanmaya harcanan para daha güzel bir dünya kurmaya harcansa bugün daha yaşanabilir bir dünyada olurduk dedi.
Bugün baktığımızda dünyanın birçok yerinde burjuva devletler bir silahlanma yarışına girmişler. Yasal veya yasadışı yollarla insanların eline geçen silahlar insanı insana öldürtüyor. Peki, ya bu düzen böyle mi gitmeli? Yani illâ ki bazı kişilerin fazla kâr etmesi için hep savaşların ve kan denizlerinin mi olması gerekiyor? Hayır gerekmiyor. Bugün barış dolu güzel bir dünya için mücadele etmek gerekiyor. Dünyaya barış işçilerin uluslararası örgütlü mücadelesiyle gelecek.