
172 gündür direnişte olan Kent A.Ş. işçilerinin İzmir’den başlayan Ankara yürüyüşü 32. gününde Ankara’ya gelmeleriyle son buldu. 17 Ekim Cumartesi günü saat 11’de tren garı önünde toplanan Kent A.Ş. işçileri, çeşitli sendikaların, emekten yana partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla Abdi İpekçi Parkına kadar yürüdü. Burada Kent A.Ş. işçilerini karşılama mitingi yapıldı. Çok coşkulu ve kararlı görünen Kent A.Ş. işçileri, İzmir’den ilk yola çıktıkları gibi tek sıra halinde yürüdüler.
Yürüyüş sırasında, “Kent A.Ş. İşçisi Direnişin Simgesi”, “Yaşasın Ankara Yürüyüşümüz”, “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”, “İş, Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “İşçiler El Ele Mücadeleye”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Yılgınlık Yok Direniş Var” sloganları coşkulu biçimde atıldı.
Biz de Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği üyeleri olarak Kent A.Ş. işçilerinin yanında yer aldık. Konuştuğumuz Ali Mercan isimli Kent A.Ş. işçisi, yürüyüşleri sırasında doğal zorlukların yanında İzmir çıkışında jandarmanın kendilerini engellemek istediğini, fakat bütün zorluklara rağmen işlerine geri dönebilmek için yürüyüşü tamamladıklarını belirtti. Karşıyaka Belediyesi yönetiminin esas amacının belediyedeki sendikalılığı bitirmek olduğunun altını çizen Mercan ayrıca şunları söyledi: “650 kilometreyi biz boşuna gelmedik. İşimize sendikalı olarak dönene kadar mücadelemiz sürecektir. Çünkü biz ekmeğimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için mücadele ediyoruz.” Ayrıca CHP’li belediye yönetiminin seçimden önce kimsenin işten atılmayacağını, kimseye dokunulmayacağını vaat ettiğini, fakat seçimden sonra kendini garantiye alınca 300 kişiyi kapı önüne koyduğunu söyleyen Ali Mercan, CHP’li belediye yönetiminin bu tutumundan bir an önce vazgeçmesini istediklerini belirtti.
Kent A.Ş. işçileri, 32 günlük yorucu bir yürüyüşün ardından bu mitinge katılmışlardı. Ama her şeye rağmen eksilmeyen coşkuları ve gözlerindeki ışıltı işçi sınıfının örgütlü olduğu zaman her şey olabileceğinin bir göstergesiydi.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!