İşçi kardeşler, sizlere fabrikamızda yaşadığımız sorunlar ve bunların çözüm yolundan bahsetmek istiyorum. Bizim sorunlarımızın en başında patronumuz yer alıyor. Patronumuz bizlerin her zaman daha çok çalışmasını istiyor. Birazcık dinlenmek isteyen kadın veya erkek işçi arkadaşlarımıza çok ağır hakaretlerde bulunuluyor. Patronumuz ücretlerimizi arttırmıyor. Çeşitli bahaneler ileri sürerek ücretlerimizi arttırmamak için bizleri sürekli oyalıyor. İkramiye ve sigorta gibi sosyal halkamızı da vermiyor. Bu haklarımızı lüks olarak görüyor. Patronumuzun adını dahi duymak istemediği haklarımızdan biri de sendikadır. Patron ne gerek var diyerek sendikalaşmamızı asla istemediğini sürekli söylüyor. Yaptığı toplantılarda bunu dile getirip üstü kapalı tehditler savuruyor ve böyle girişimlerde bulunanlar varsa vazgeçsin mesajı veriyor.
Yaşadığımız bu ve benzeri sorunlara karşı patronumuzla tek bir konuda dahi aynı düşünmediğimi görmüş oldum. Bugüne kadar bazı işçi arkadaşlarım dayanamayıp istifa ettiler. Ama patron çalıştıracak bir sürü işçi buldu ve hep daha fazla kazandı. Biz ise yoksulluğa talim etmeye devam ediyoruz. Bu duruma bir çözüm bulamadığımızdan bazılarımız böyle gelmiş böyle gider diyor, bazılarımızın morali ise sürekli bozuk. Benim gibi olanlarsa sorunlarımızın bir çözüm yolu olmalı diye araştırmaya devam ediyor.
Ben uzun uzun patronun neden böyle davrandığını düşündüm ve cevabını sonunda buldum. Bunu, bana yardımcı olan İşçi Dayanışması bültenine ve UİD-DER’e borçluyum. Onlarla fabrika önlerinde dağıttıkları bülten aracılığı ile tanışma fırsatı buldum. Başta bülten almaktan korktum. Fakat sonra cesaretimi topladım, bülteni almaya ve okumaya başladım. Böylece aklımı kurcalayan sorulara cevap bulmaya başladım. Ve daha fazla bilgi için UİD-DER’li işçilerle görüştüm. Aslında patronum, tüm kötülükleri, bir sınıfın üyesi olduğu ve bir sistemin sürdürücüsü olduğu için yapıyor. Biz işçileri sömürmese, haklarımızı elimizden almasa patron olarak kalabilir mi? O, bizleri ezen ve sömüren kapitalist sistemin parçasıdır. Ona karşı mücadele etmek için bizlerin de bir sınıf gibi davranması gerekiyor. Bunun için bizler hep beraber örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Son olarak diyorum ki biz işçiler hep beraber tüm patronlara karşı mücadele vermeliyiz. Hem sinekleri öldürmeli hem de bataklığı kurutmalıyız.