
Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için ve 2010 yılı için öngörülen %2,5+2,5’luk zammı protesto etmek amacıyla Türkiye çapında on binlerce kamu emekçisi KESK ve Kamu-Sen’in çağrısıyla iş bıraktı. Adana’dan Ankara’ya, İstanbul’dan İzmir’e kadar ülkenin dört bir yanındaki demiryolu hatlarında tren seferleri durdu, hastanelerde, postanelerde, okulların ve hatta camilerin bir bölümünde hizmet verilmedi, uçak seferlerinde aksamalar yaşandı. Onlarca kentte pek çok sektörden on binlerce kamu çalışanı alanlara çıkarak taleplerini ve tepkilerini dile getirirken, binlercesi de işyerleri önünde düzenledikleri eylemlerle seslerini duyurdular.
Bu eylemlerin en büyüğü, İstanbul’daki kamu çalışanlarının Beyazıt Meydanı’nda düzenledikleri miting oldu. Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarında trenlerin çalışmadığı, birçok okulda öğretmenlerin derslere girmediği, hastanelerin acil servisleri dışında sağlık hizmetinin verilmediği İstanbul’da, Anadolu yakasından yola çıkan kamu emekçilerinin buluşma noktası Sirkeci Garı oldu. Avrupa yakasındaki kamu emekçileri ise Çapa Tıp Fakültesi önünde bir araya geldiler. Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu da pankart ve dövizleriyle kamu emekçilerine destek verenler arasındaydı.
Atılan sloganlar ve çekilen halayların ardından iki koldan tramvay hattı üzerinden Beyazıt Meydanı’na doğru harekete geçildi. Çapa’da korteje girmek isteyen CHP’liler, emekçiler tarafından engellenerek kortej dışına çıkarıldı. Çapa yürüyüş kolu, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi önüne geldiği sırada polis barikat kurup yürüyüşe engel olmak istediyse de emekçilerin kararlı duruşu karşısında barikatı kaldırmak zorunda kaldı. Laleli’de DİSK korteji ile İstanbul Üniversitesi’nde boykotta olan öğrenciler de yürüyüş koluna katıldılar.
İşçiler, coşkulu geçen yürüyüş boyunca taleplerini sloganlarla dile getirdiler. İstanbul Üniversitesi öğrencileri ve öğretim görevlileri de Beyazıt kapısından alana çıktılar. Ana kapıya “Bu İş yerinde Grev Var” pankartının asıldığı İstanbul Üniversitesi tarihi binasında, pankartın indirilmesini isteyen özel güvenlikle kısa bir sürtüşme yaşandı. Polis bu sırada okulun içine girdi. Fakat kitlenin direnmesi sayesinde pankart eylemin sonuna kadar yerinde kaldı. Bütün kortejlerin alana girmesiyle konuşmalar yapılmaya başlandı. Beyazıt Meydanı işçilerin pankartları, flamaları ve dövizleriyle renklendi.
Alanda konuşma yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren, greve katılmayan tek sendika olan Memur-Sen’i ve grevin yasal olmadığını söyleyerek işçileri tehdit eden Başbakan ile İstanbul Valisini eleştirdi. “Teğet geçti” denilen kriz nedeniyle, kamu çalışanlarıyla birlikte tüm insanların mağdur olmaması için taleplerde bulunduklarını, ancak hiçbirinin dikkate alınmadığını belirtti. Anayasa tartışmalarına da değinen Sami Evren, emekçi düşmanları tarafından yapılan 12 Eylül Anayasasının ancak alanları dolduran emekçiler tarafından ortadan kaldırılabileceğini ifade etti. Grup Yorum’un türküleri ve halaylarıyla devam eden eylem, atılan sloganlarla sona erdi.
Grevin kitlesel mitingle taçlandırıldığı bir diğer kent ise, binlerce kamu çalışanının iş bıraktığı Ankara idi. Hastaneler, vergi daireleri, postaneler, tren garları, belediyeler başta olmak üzere pek çok kamu kuruluşunda iş durduruldu.
KESK’e bağlı işçiler saat 11’den itibaren Ziya Gökalp Caddesinde toplanmaya başladılar. Yaklaşık 10 bin işçinin katıldığı mitingde KESK’li işçilere, Türk-İş’e bağlı işçiler, öğrenciler, çeşitli demokratik kitle örgütleri ve DTP de destek verdi.
Miting esnasında polis, işçilere destek vermek isteyen ve civardaki bir köprüye asılan pankartların indirilmesine karşı çıkan öğrencilere ve onları savunan işçilere gaz bombalarıyla saldırdı. Bu saldırı sırasında bazı işçiler yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
İzmir’de de kamu çalışanları çeşitli işyerlerinde iş bırakarak, işyeri önlerinde taleplerini dile getirdiler. Ne var ki Konak Meydanında düzenlenen mitinge katılım birkaç bin işçiyle sınırlı kaldı.
Adana, Zonguldak, Tunceli, Bursa, Trabzon, Kayseri, Eskişehir, Antakya, Mersin gibi daha kitlesel eylemlerin yapıldığı kentler başta olmak üzere, grev çok sayıda ilde mitingler ve çeşitli eylemler eşliğinde gerçekleştirildi.
Kamu çalışanları düzenledikleri ortak grevle seslerini tüm ülkeye duyurmayı ve hükümete güçlü bir uyarıda bulunmayı başardılar. Hükümetin tehditlerine boyun eğmediler ve istediklerinde hayatı durdurabileceklerini dosta düşmana gösterdiler.