Deri-İş Tuzla Şubesi’nin 29. Olağan Kongresi 15 Kasımda İdris Güllüce Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongrede birçok sendika başkanı, deri işçisi arkadaşlar ve aileleri vardı. Ben de ilk defa kongreye katılan bir deri işçisiyim.
İlk defa kongreye katılan biri olarak, kongrenin atmosferinden çok etkilendim. Konuşmalardan sonra sloganlar atıldı. Özellikle deri işçilerinin ailelerinin de orada olması çok önemliydi. Çünkü bu mücadelede ailelerimiz yanımızda olmazsa, ilk başta onları örgütleyemezsek, gerisi bizim için biraz zor olacaktır. Kongrede yapılan konuşmalarda birçok sorundan bahsedildi. Kürt açılımı, sendikasız fabrikaların örgütlenmesi, sendikanın her geçen gün üye sayısının düşmesi gibi sorunların üzerinde duruldu. Ama sendikalı fabrikalarda yaşanan sorunlara dair pek konuşulmadı. Ben sendikalı çalışmama rağmen çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşılaşıyoruz. Diğer sorunlardan bahsedilmesi güzel bir şey, ama sendikalı fabrikalar da çok örgütlü sayılmaz. Buralarda belli düzeylerde örgütlülük var ama her an kırılacakmış gibi duruyor. Sendikalı fabrikalarda örgütlülüğümüzü sağlamlaştırmak ve sendikasız fabrikaları da örgütlemek için mücadele etmeliyiz.
Sendikamızın bu kongresinden sonra bütün temennim deri sanayiinde çalışan biz işçilere yarar getirmesidir. Ama biz işçiler de sendikamıza sahip çıkmalıyız. Biz sendikamıza sahip çıkarsak ve denetlersek sendikamızı da harekete geçirebilir ve daha mücadeleci kılabiliriz.