Bursa’nın Mustafa Kemalpaşa ilçesi, Alpagut Köyü yakınlarındaki Bükköy Madencilikte meydana gelen grizu patlamasında 19 maden işçisi hayatını kaybetti. Grizu patlaması 16-24 vardiyasında, saat 19.30’da meydana geldi.
26 yıldır faaliyette bulunan maden ocağında işçiler, asgari ücretle, sendikasız, güvenliksiz çalışıyorlardı. Üç vardiya halinde çalışan işçilerin büyük çoğunluğu çevre köylerden gelen genç işçilerdi. Daha önceki yıllarda da aynı madende 4 işçi hayatını kaybetmişti. Madende yapılan göstermelik denetim ve önlemler, işçi güvenliğinin daha fazla kâr uğruna hesaba katılmadığını, eksiklerin diz boyu olduğunu kanıtlıyor.
Patlamanın ardından saatler geçmesine rağmen kurtarma çalışmaları başlatılamadı, çünkü ne bu madende ne de yakın bölgede bu tür kazalara müdahale edebilecek bir kurtarma ekibi yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının yaptığı değerlendirmelere arka çıkan AKP Bursa Milletvekili Ali Kul, televizyonlara yaptığı açıklamada “maden ocağı masum bir ocaktır” diyebiliyor.
Bursa’daki maden ocağında meydana gelen grizu patlaması işçilerin dikkatsizliği, kader veya hesaplanmayan bir durumdan ileri gelen facia değildir. Patronların kâr hırsından kaynaklanan, göz göre göre gelen bir işçi katliamıdır. Maden işçilerinin bütün taleplerine rağmen, patronlar ve denetim yapan devlet görevlileri gerekli önlemleri almamışlardır.
Bursa’daki maden ocağında meydana gelen iş cinayeti gösteriyor ki, can güvenliğimizi patronlara güvenerek sağlayamayız. Tek çaremiz sermaye sınıfına karşı örgütlenmektir. Birbirimize güvenerek, patronlara karşı mücadele ederek haklarımızı ve can güvenliğimizi sağlayabiliriz. Maden ocağı sahibi patron, katlettiği 19 işçi kardeşimizin hesabını vermelidir.