Ben bir mağazada işe yeni başlayan bir işçiyim. Çok zor koşullar altında çalışıyoruz. Üç işçinin işini tek işçiye yaptırmaya çalışıyorlar. Müşterilerle ilgilenirken bile reyonları düzeltiyoruz, hatta yerleri temizlemek durumunda bile kalabiliyoruz. Bu çalışma koşulları yetmezmiş gibi yemek ve yol ücretlerini de maaşımızdan karşılıyoruz. Normalde verilmesi gerekenler bile verilmiyor. Bunların hiçbiri yetmezmiş gibi bir de işe girerken bana istifa dilekçemi imzalattılar. Evet, evet yanlış okumadınız, işe girer girmez üstünde tarih olmayan bir istifa dilekçesi imzalattılar. Ben de işe girmek zorunda olduğum için çaresiz imzaladım, yoksa işe giremeyecektim. İşe girerken mağazanın müdürü şu haklarımız var, bu haklarımız var diyordu, ama çalıştıkça hepsinin yalan olduğunu öğrendim.
İşte biz işçiler böyle örgütsüz olursak patronlar da bizi köle gibi çalıştırırlar. Gerçi en azından kölelerin karnı doyuyordu. Peki, şimdi bizim aldığımız ücret karnımızı doyuruyor mu? Tabii ki hayır! Eğer bu koşullarda çalışmaya mahkûm olmamak ve daha kötüye gitmesini istemiyorsak, önce mağazadaki işçiler sonra diğer sektörlerdeki işçi kardeşlerimizle bir araya gelip mücadele etmeliyiz.