Her geçen gün zorlaşan yaşam koşullarına fabrikalarımızda yaşadığımız sorunlar da eklenince hayat çekilmez hale gelebiliyor. Bir de çalıştığımız sektör deri olunca, ağır çalışma koşullarıyla birlikte yaşam daha da zorlaşıyor.
Biz Tuzla Deri Sanayi Bölgesinde bulunan Uyguner firmasında çalışan genç deri işçileriyiz. Çalışma koşullarımız çok ağır. Sabah 8 akşam 8 ve cumartesi pazar demeden her gün çalışıyoruz. Yoğun çalışma temposu olunca iş kazaları da kaçınılmaz oluyor elbette. Geçen aylarda yarma makinesinde çalışan bir arkadaşımızın parmağı koptu. Çalışma saati sona ermişti ama teknikerler fuara gidecek acil malların yapılması gerektiğini söyleyince işçiler mecburen çalışmaya koyuldular. Yarma makinesini temizlerken, götürü çalışmanın vermiş olduğu yorgunluktan dolayı parmağını makineye kaptıran bir arkadaşımızın parmağı koptu. Zaten kazaların çoğu götürü sisteminden dolayı hızlı çalışmadan kaynaklanıyor. Daha sonraki günlerde tıraş makinesine bir işçi arkadaşımız elini kaptırdı ve parmağı ucundan patladı. Diğer bir arkadaşımızın eli kırıldı. Başka bir arkadaşımızın ise hem parmağının ucu kesildi hem de eli kırıldı.
“Deneme süresi” adı altında çalıştırılan işçi arkadaşlarımıza iş ayakkabısı verilmiyor. Bu nedenle geçirdikleri iş kazalarında ayakları eziliyor. Gerekli önlemler alınmadığından benzer kazalar giderek artıyor.
Yarın öbür gün bir kaza da bizim başımıza gelebilir. Mutlaka kendi başımıza gelmesi gerekmiyor. Bütün bunlara önlem alınması gerekir. Eğer patron bunu yapmıyorsa, bizim bunun için bastırmamız lazım. Bütün bunların önüne geçebilmek için hep birlikte hareket etmeliyiz.