Yürüdük güneşi ellerimizde tutarak
Yürüdük yüreğimizle haykırarak
Biliyorum yakacak, yakacak
Hain ellerin emelini
Yan gelip yatanların
Yetim hakkı çalanların
Bir tokat gibi yüzüne çarparak
Yürüdük ayaz gecelere inat
Yürüdük cesaretle
Hoyrat, uzak düşlere yelken açarak
Dört bir yandan geldik
Umut olduk, dost olduk
Bin can bir baş olduk
Bıraktık çocuklarımızı ağlayarak
Yürüdük sütümüzü toprağa sağarak
Çalınan yarınlarımızı almaya geldik
İhaneti karanlığa gömmeye geldik
Nasırlaşmış ellerimiz
Sadaka değil, iş ister
Kömür değil, bacası tüten ev ister
Umut ister, düş ister
Yürüdük telâşsız ve kararlı
Güneşi doğurtacak sabahın şafağı
Saltanatının çukurdadır bir ayağı
Yürüdük İstanbul’dan, Samsun’dan
Yürüdük Adıyaman’dan, Batman’dan
Bitlis’ten, Hatay’dan
Ne rengimiz engel ne dilimiz
Ne dinimiz engel ne künyemiz
Emektir bizim davamız
Onurlu yaşamaktır
Gülen çocuklar bırakarak hayata
Yürüyeceğiz aydınlık yarınlara