İşsiz olmamız, işten atılmamız, aç kalmamız, çıplak gezmemiz, krizlerin olması... Tüm bunlar kimin suçu? Patronların ve hükümetlerin dediği gibi işçilerin suçu mu? Yoksa açgözlü, doymak bilmeyen kapitalistlerin mi? Pazar günü UİD-DER ailesinde ilk defa katıldığım İşçi Öz-Eğitim etkinliğinde bu sorunun cevabını oldukça iyi bir şekilde aldım. Orada gördüm ki, ne işsizlik ne açlık ne de yoksulluk bizim kaderimiz ve suçumuz. Tüm bunlar, açgözlü kapitalistlerin ve onların koruyucusu sermaye hükümetlerinin suçudur.
Dernekte slâytlarla, konuşmalarla, şiirlerle, marşlarla, işçilere ve geleceğin işçi adayları olan biz öğrencilere tüm bunlar açık bir dille anlatıldı. Bu durum gerçekten de bizim suçumuz değil, bu sömürü düzenini biz kurmadık ama biz yıkacağız. Buna gücümüz var ve biz bunu gerçekleştireceğiz. Bu yüzden ben bütün işçileri ve öğrencileri bu tür etkinliklere bekliyorum. Bekliyorum çünkü biliyorum ki biz bir araya gelirsek ve gücümüzün farkına varıp bu düzeni değiştirmek istersek hiçbir şey bizim önümüzde duramaz. Etkinlikte de söylendiği gibi:
ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY!