Mücadelenizin 52. gününde, direnişinizi kırmak için sizlere yalnız olduğunuzu hissettirmeye çalışanlara inat, biz UİD-DER Gebze şubesinden hiç tanımadığınız dostlarınız sizler için bu satırları kaleme alıyoruz. Çünkü bizler de sizler gibi fabrikalarda çalışan, sürekli ensesinde işsizlik korkusuyla dolaşan, işyerlerinde hak gasplarına uğrayan, aynı zorlukları yaşayan işçileriz. Bu yüzden de sizin haklı mücadelenizi sonuna kadar destekliyor ve umudunuzu içimizde taşıyoruz.
Tekel’in özelleştirilmesiyle birlikte özlük haklarınız elinizden alındığını, 4/C kapsamında sendikasız çalışmaya zorlandığınızı biliyoruz. Birçok açıdan kaybınız oldu. Özelleştirmelere bu noktada karşı durmalıyız. Ancak bu hak kayıplarımız dışında, bizi herhangi bir patronun sömürmesiyle devletin sömürmesi arasında ne fark var ki? Her ikisi de ağzından salyalar akıtarak dikerler gözlerini ekmeğimize. Hiçbir farkları yoktur çıkarları ortak olduktan sonra. Madem onlar kendi çıkarları için birleşebiliyorlar, biz işçiler bunca ortak sorunun, ekmek kavgasının içinde boğuşurken neden bir araya gelemiyoruz?
İşte bizler bu birlikteliğin yaratacağı gücün dünyayı yerinden oynatacak büyüklükte olduğuna inanan, gelecek güzel günlere olan umudunu hiç yitirmeyen ve bu umutla mücadeleye sıkı sıkı tutunan işçileriz. İşte bu yüzden Türkiye işçi sınıfına örnek olacak bu azimli ve haklı direnişinizin sonuna kadar destekçisiyiz. UID-DER’li işçi kardeşleriniz sizi bu mücadelede asla yalnız bırakmayacak.
Bizleri insanca yaşama kavuşturacak olan birleşen ellerimizdir. Unutmayalım ki, zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbir şeyimiz yok.