Ereğli AKM’de Şubat ayının başında, KEÇEYDER (Karadeniz Ereğli Çalışanlar ve Emekliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) tarafından düzenlenen panel, çok sayıda işçinin ve emekçin katılımıyla gerçekleşti. Krizin işçi ve emekçilere etkilerinin ve çözüm yollarının tartışıldığı panele, yakın zamanda işten atılmış olan tersane işçilerinden de bir grup katıldı.
Konuşmacılar, sol niteliğiyle bilinen ilçede 12 Eylül darbesinin etkilerinin hâlâ sürdüğünü ve Ereğli işçisinin üzerindeki ölü toprağının hâlâ atılamadığını vurgulayarak, krizin asıl işçi sınıfını vurduğunu ve buna karşı bir şeyler yapılabilmesi için önce bu ölü toprağının atılması gerektiğini söylediler. İşten atılan tersane işçileri adına söz alan arkadaşlar da, Çin’den sonra dünyada en ucuz tersane işçisinin Ereğli’de çalıştırıldığını ve buna rağmen krizin faturasının işçilere kesildiğini söylediler. Atılan işçilerin temsilcisi, 450 işçinin bir seferde atıldığını ve buna karşı koyamadıklarını, bunun en önemli sebebinin de örgütsüzlükleri olduğunu anlattı. Krizin faturasının kendilerine çıkartılmasına karşı işçi sınıfının izlemesi gereken yolun, Tekel işçileri tarafından gösterildiğinin vurgulandığı panel, coşkulu alkışlarla sona erdi.
Panelde söz alan tüm konuşmacıların da belirttiği gibi, Ereğli’de de krizin faturası artan işsizlik, ücretlerin düşürülmesi ve yoksulluk biçiminde işçilere kesiliyor. Demir-çelik işçilerinin ücretlerinin % 35 oranında indirilmesi, 7 bin kişinin çalıştığı tersanelerde işçi sayısının 1500’e inmesi, 70 bin maden işçisinden geriye 20 bin kişinin kalması ve tüm bunlara karşı etkili bir mücadelenin örgütlenememesi bunun göstergesidir. Ancak sendikaların bile mücadeleyi örgütlemek yerine, AKP veya CHP benzeri düzen partilerinden medet ummaları durumunda başka bir tablonun ortaya çıkması da mümkün değildir. İşçi sınıfı, krizin faturasını ödemek istemiyorsa, harekete geçmek ve kendi öz örgütlenmesini yaratmak zorundadır.