Okuduğum bir habere göre Baydemirler grubu yönetim kurulu başkanı Mustafa Baydemir, 2010’da açacakları 40 yeni mağaza ile 70 milyon dolar ciro hedeflediklerini açıklamış. Mustafa Baydemir açıklamasında krize karşı başarı ile direndiklerini, krizde çalışanlarını işten çıkarmadıklarını söylemiş.
İnsan sormadan edemiyor, acaba gerçekten de işçi çıkarmadı mı? Ya da bu kadar parayı bu adam nasıl kazanıyor? Daha geçen yıl Baydemirler’de çalışan işçiler aylarca alamadıkları maaşlarını istedikleri zaman kapı önüne konmuştu. Diğer taraftan 3 yıl içersinde Brillant’ın tek fabrikasına 3 bin işçi giriş çıkış yapmış ve işten atılmıştı. Bütün bunlar hesaba katılırsa bu işyerinde nelerin döndüğü daha iyi anlaşılır sanırım.
Bir sene içersinde 70 milyon dolar ciro hedefleyen Baydemirler grubu acaba işçisine bu paradan ne kadar veriyor? Ya da şöyle soralım, Baydemirler böyle büyürken çalışan işçileri ne durumda? İşçiler de ekonomik olarak büyüyor mu yoksa günden güne küçülüyor mu?
Bir ay içerisinde milyonlarca metre perde üretilmesine rağmen Brillant’ta işçiler asgari ücretle çalışmakta, aylarca maaş alamamakta, fazla mesai ücretleri sürekli geç ödendiği gibi bir de keyfi kesintiler yapılmaktadır. 3 kuruş fazla para alabilmek için gece gündüz fazla mesai yaparken, bu “muhterem” işveren, işçilerin üç kuruş parasına da göz dikerek maaş ve fazla mesai ücretlerinden kesinti yapmaktadır.
BRİLLANT’ın nasıl büyüdüğünü anlamak için genel işleyişine şöyle bir bakmak gerekir. Çalışanlarının neredeyse yüzde doksanı asgari ücretle çalışıyor. Buna rağmen maaşlar çok geç veriliyor, fazla mesai ücretleri sürekli kesilerek veriliyor, yemekler kalitesiz olduğu kadar bir de mide bulandırıcı. Askere gitmek için işten çıkan işçiler senelerce tazminatını alamıyor, tazminatsız işten atmak için özellikle eski işçilerin açığı kollanılıyor (ki birçok işçi tazminatsız atıldı). Baydemirler’in nasıl bu kadar büyüdüğünün cevabı burada bence. Baydemirler krize karşı “başarıyla” mücadele etmiş olabilir ama tam da bu yüzden binlerce çalışanı her gün krizle boğuşuyor. Öyle görünüyor ki BRİLLANT işçileri haklarının gasp edilmesine göz yumdukları sürece daha çok açlığa mahkûm olacaktır. Yani bugün tüm diğer işçiler gibi BRİLLANT işçilerinin de haklarını aramaktan, birlik olup mücadele etmekten başka şansları yoktur.