7 Şubatta UİD-DER Sefaköy Temsilciliği’ndeki “Grev ve Direnişlerden Süzülenler” başlıklı etkinliğimize birçok fabrikadan ve çeşitli direnişlerden işçi arkadaşlarımız katıldı. Geçmişte Kavel fabrikasında çalışan yaşça bizlerden büyük olan bir ağabeyimiz de vardı aramızda. Konuyla ilgili belgeselimizi izledikten sonra direniş ve grev yaşayan işçi kardeşlerimiz bizlerle yaşadıkları deneyimleri paylaştılar.
Esenyurt Belediye işçisi şunları vurguladı: “Ben eğer direnişteysem onurum ve çocuklarımın geleceği için direniyorum. Ben kimsenin parasını çalmadım, hırsızlık da yapmadım, hakkım olanı istedim. Patronlardan hiç korkmadım, çünkü benim arkamda koskoca işçi sınıfım var. Ben işçi sınıfına sonuna kadar güveniyorum. Biz işçiler örgütlenirsek yani bir araya gelirsek kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. Biz belediye işçileri olarak bu haklı mücadelemizi sonuna kadar savunduk. Ve mahkeme yoluyla işe iade edildik. Bizler 8 Şubatta işimize geri döneceğiz. Bu bizim için onur verici bir durum.” İşçi arkadaşımız sözlerini şöyle tamamladı: “Mücadele edersek kazanırız, mücadele etmesek kaybetmeye mahkûmuz. Bir araya gelmekten korkmayalım.”
Ardından Kavel işçisi ağabeyimiz sözü aldı. Bizlere bir araya gelen işçilerin neleri başarabileceğini geçmişte yaşadığı deneyimlerle anlattı. “Biz o dönemde işçi dayanışması yapıyorduk. Fabrikamızdan kömür parası değil kömür istemiştik. Ve bir sabah vardiya çıkışı evime gittiğimde, bana gelen kömürleri vardiyası uygun olan işçi arkadaşlarımın evimin önüne indirdiklerini gördüm. Vardiyam uygun olduğunda ben de başka işçi arkadaşlarımın kömürlerini indirmeye gidiyordum. İşte biz böyle birlik içindeydik” dedi. Duygularını anlatan bir şiirle konuşmasını bitirdi.
Bu etkinliğimizden, işçi sınıfının bilinciyle donanmamız, bu bilinci fabrikalarımızda, mahallelerimizde, işçi arkadaşlarımızla paylaşmamız gerektiği sonucunu çıkardık. Çünkü köle gibi yaşayan biz işçileriz. Bizim tek bir silahımız var, üretimden gelen gücümüz. Ya üretimden gelen gücümüzü onurlu bir şekilde kullanacağız ya da patronların bataklıklarında boğulup öleceğiz. Yani korkunun ecele faydası yok işçi kardeşlerim.
Yaşasın İşçi Dayanışması!
Yaşasın İşçilerin Birliği!