Merhaba dostlar, sizlere çalıştığım fabrikadan bahsetmek istiyorum. Sizlerin de muhakkak kendinizden bazı şeyler bulacağınız şeyleri anlatacağım belki de.
Patronlar, sırf işçilerin sağlıklarını çok düşündükleri için fabrikada doktor bulunduruyorlar. Ama bizim fabrikamızda sadece haftada 1 saat bulunuyor bu doktor. Ancak işçiler mümkün olduğunca o saatlerde hastalanmamaya özen gösteriyorlar! Çünkü hastalandığı için doktora giden işçilerin sorunu ne olursa olsun aldığı şey hep aynı, bir ağrı kesici. Bir tane de hemşire var bizde. O da sabah 8 akşam 18 arası fabrikada oluyor sadece. Onun yanına da hasta olarak giden, “acaba hangimiz hastayız” diye kararsızlığa düşüyor. Oysa fabrika 24 saat çalışıyor, yaptığımız üretimden ve iş koşullarından dolayı pek çok iş kazası yaşanıyor. Anlayacağınız, iş sırasında başımıza bir şey gelse ölümü bekleyeceğiz.
Çok sağlıksız koşullarda çalışıyoruz, makinelerde kuyular var. Bu kuyulara normalde önlem alınmadan girilmesi yasak. Oysa hiçbir önlem alınmadan o kuyuları canımız pahasına bizlere temizletiyorlar. Lavabolar deseniz pislik içinde, daha lavaboya girilmeden içerdekinin ne pis bir manzara olduğu anlaşılıyor. Yemekhaneye çıktığımızda da durum aşağıdakinden hiç farklı değil, bardaklar leke içinde, et hariç yemeğin içinde ne arasan var. Kısacası dostlar, sırtımızdaki yük yetmezmiş gibi bir de sağlıksız ortamlarda uzun saatler çalışmak zorunda kalıyoruz, ömrümüzü kısaltmak pahasına…
Bunları yaşamamak için, insan yerine konulmak için el ele verip gücümüze güç katmalıyız. Katmalıyız ki bu rezil çalışma koşullarından kurtulalım. Katmalıyız ki insan gibi yaşayabilelim.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!