Merhaba dostlar, biz Adana’dan Tekel işçileriyiz. Birkaç gün önce Ankara’da çadırlarımızı kaldırıp memleketimize geldik. Kendi ellerimizle oluşturduğumuz evlerimizi sökmek, aylardır bizlere destek olan işçi dostlarından, esnaftan ayrılmak elbette kolay olmadı. Mücadelemizin geldiği yeni safhada illere dönülerek 1 Nisan ve 26 Mayıs tarihlerindeki gelişmeleri de kapsayan yeni bir süreç başladı.

Aslında içimizden bazı arkadaşlarımız gibi dışarıdaki bazı çevreler de bu süreci olumsuz anlamda yorumladılar. Bu süreç aslında iki yönlü bir süreç. Eğer bizler sadece saptanmış günleri beklersek sendika bürokrasisinin ve AKP’nin ekmeğine yağ sürmüş olacağız. Ama bizler geldikten sonra süreç üzerine birkaç toplantı yaparak yanlışlarımızı saptadık. En büyük yanlışımız komite kuramayıp işlerimizi gelişigüzel yapmak oldu. Ama şimdi daha geniş kapsamlı bir toplantı yaparak komitemizi oluşturacağız. Adana ve Mersin’deki sendikaları ve kitle örgütlerini dolaşarak kamuoyu oluşturacağız. Örgütlülüğümüzü pekiştirip Antep’deki Çemen tekstil işçilerinin direnişini, İzmir’deki Tariş işçilerinin direnişini ziyaret etmek istiyoruz.

Eğer önümüzdeki süreci örgütlü bir şekilde örersek Ankara’ya Adana Tekel işçileri olarak daha sağlam gideriz. Ayrıca diğer illerdeki arkadaşlarımızla da kurduğumuz bağla bu örgütlülüğü daha da genişletebileceğimizi düşünüyoruz. Mesela Malatya Tekel işçileri memlekete dönmeden çadırları orada kalan arkadaşlarımız kurmuş. Onlar gitmeden komitelerini de seçip çalışmalarına başlamışlar. İzmir Tekel işçileri soluğu Tariş işçilerinin yanında almış, mücadelelerini ortaklaştırma hedefini önlerine koymuşlar. Bu bize çok moral verdi, ışık tuttu.

Bizler Adana’da çalışmalarımızı yürütürken Mersin ile de bağlantılı olmak durumundayız. Birbirine yakın bu iki kentte güçlü bir duruş sergilemeliyiz. Bunun için Mersin’deki UİD-DER’li arkadaşların yanımızda olacağını biliyoruz. Bizlere mücadelemizin eksik yerlerini göstererek tamamlamaya çalışan, memlekete döndüğümüzde de yalnız bırakmayan, buralara gelip bu mücadeleyi kendi mücadelesi olarak sahiplenen insanlara ihtiyacımız giderek artıyor. Tekel direnişi olması gerektiği şekilde Tekel işçilerinin inisiyatifinde büyümeye devam edecek. Artık gün bekleme günü değil örgütlü bir şekilde harekete geçme günüdür.

Birleşe Birleşe Kazanacağız!

Zafer Direnen Tekel İşçisinin Olacak!