
Kadın Platformu üyeleri saat 13’te Tepe Nautilus önünde toplandı. Kortejler halinde sıralanan kadınlar, saat 14.00’da yürüyüşe başladılar. Kitlenin büyük çoğunluğunu BDP’li Kürt kadınlar oluşturdu. Yürüyüş boyunca ağırlıklı olarak şu sloganlar haykırıldı: “Jin Jiyan Azadi”, “Savaşa Değil Sığınaklara Bütçe”, “Bedenimiz, Kimliğimiz, Emeğimiz Bizimdir”, “Dünya Yerinden Oynar Kadınlar Özgür Olsa”, “Gözaltında Tacize, Tecavüze Hayır”.
8 Mart Kadın Platformu, Kadıköy İskele Meydanında toplanan kadınlara, platform adına yapılan açılış konuşmasıyla seslendi. 8 Mart’ın, ücretli izin günü ve resmi tatil ilan edilmediği için gününde değil 3 gün önceden kutlanmak zorunda kalındığı belirtilerek, “Emeğimizin yok sayılmasına, sömürülmeye, yoksullaştırılmaya, cinsel, fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik her türlü erkek egemen şiddete hayır demek için buradayız” denildi. Evde, toplumsal yaşamda, krizde ve savaşlarda uğradıkları haksızlıkları dile getiren kadınlar, “emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” dediler.Açılış konuşmasının ardından BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel kadınlara seslendi. “İstanbul’dan Amed’e bütün kadınlara selam olsun, zindanda mücadele eden kadın tutsaklara selam olsun” diyerek konuşmasına başlayan Tuncel, Kürt ve Türk kadınların savaşın bedelini birlikte ödediklerini söyledi. Tuncel, Türkiye’de BDP’ye, Belçika’da Roj TV’ye yapılan saldırıları kınadı. Saldırıların barışı, kardeşliği ve çözümü istemeyenlerin elini güçlendirdiğini vurguladı. 8 Mart’ın tatil olması için Meclis’e yasa teklifi verdiklerini belirten Tuncel, “100. yılında yüzde yüz özgürlük istiyoruz” çağrısıyla konuşmasına son verdi. Tuncel’in konuşması ardından Platform, yağan yoğun yağmur nedeniyle miting programının geri kalan kısmını iptal etti.
Kadıköy’de İkinci 8 Mart Mitingi
İkinci miting 7 Martta yine Kadıköy’de yapıldı. Çağrıcıları arasında çeşitli devrimci örgütlerin ve bazı sendikaların bulunduğu bu mitingin temel özelliği, 8 Mart’ın sınıfsal niteliğinin öne çıkarılması ve kadınlı erkekli gerçekleştirilmesiydi. Mitingin ortak vurgusu, kadın ve erkek emekçilerin ortak mücadele etmesi gerektiğiydi.
Tepe Nautilus önünde toplanan kadın ve erkek emekçiler, saat 13’te Kadıköy İskele Meydanına doğru yürüyüşe geçtiler. Kortejlerin en önünde, ortak imzalı, “100. Yılında Şan Olsun 8 Mart’ı Yaratanlara. New York’tan Tekel’e, Direniş Sürüyor Mücadele Büyüyor!” pankartı taşındı. Yürüyüş boyunca kadınların sorunlarını ifade eden dövizler taşıyan kortejler, attıkları sloganlarla da taleplerini dile getirdiler. Bu sloganlardan bazıları şunlardı: “Kadınsın, İşçisin, Dünyayı İstemelisin”, “Kadın Erkek El Ele, Örgütlü Mücadeleye”, “8 Mart Kızıldır, Kızıl Kalacak”, “Eşit İşe Eşit Ücret.”
İskele Meydanında, Nazım Hikmet’in şiiri ile açılışı yapılan program, saygı duruşu ile devam etti. Yapılan ortak açıklamada, “100 yıldır 129 işçinin açtığı yoldan yürüyoruz. Bugün, yaşamın her alanında mücadelesiyle, kavgasıyla yer alan tüm kadınlarımızın sesi olmak için buradayız” denilerek 8 Mart’ın tarihsel önemi ve sınıfsal özü vurgulandı. Emperyalist işgale, krize, sömürüye, şovenizme karşı birlikte mücadele etmek için alanlarda olunduğunun ifade edildiği açıklamada, “kapitalizmin sınırlarında değil, eşit ve sömürüsüz bir dünyada yaşamak” istiyoruz denildi. Konuşmanın ardından Pınar Sağ türküler söyledi. Güler Zere’nin tedavisi nedeniyle katılamadığı belirtilerek, mitinge gönderdiği kısa mesaj okundu. Grup Yorum’un ardından direnişçi işçiler kürsüye çıktı.Sinter Metal’de direnen kadın işçilerden Lale, “direniş sayesinde buraya geldim. 14 aydır erkek işçilerle birlikte direniyoruz. Kadın erkek ayrımı yapmadan mücadele etmeliyiz” dedi. Geçtiğimiz haftalarda işe iade davasını kazanarak işyeri önündeki direnişine son veren Entes işçisi Gülistan ise “sınıf bilincine sahip olduğum için direnmeyi” seçtim dedi. Son olarak bir tersane işçisinin eşi yaptığı konuşmada kadın işçilerin, çocuklarını ve mücadele eden işçileri yalnız bırakmaması gerektiğini söyledi ve bu yönde bir çağrıda bulundu. Tekel işçilerinin yolladığı mesajın okunmasının ardından Tanyeri Şiir Topluluğu’nun okuduğu şiirler ve Grup Gece Tutuştu’nun söylediği marşlarla program sona erdi.
Kadınların eşit, özgür ve sömürüsüz dünya talebi, erkek işçi ve emekçiler tarafından desteklenmediği ve bu uğurda ortak bir mücadele yürütülmediği takdirde güçlü bir sesle yükseltilemeyecektir. Kadınların yaşadığı sorunların kaynağı erkek işçi ve emekçiler değildir. Esas sorumlunun kapitalist sömürü düzeni olduğu unutulmamalıdır. Bu sisteme son verecek tek güç, kadın ve erkek işçilerin ortak mücadelesidir. Kapitalist sömürü düzenini yıkmak, cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürüyü yok etmek için kadın ve erkek işçiler ortak mücadeleye!