
Petrol devi Total’in Fransa’daki Dunkirk tesisini kapatma kararı almasının ardından, 8 Martta yaklaşık 300 işçi, Paris’te bulunan Total merkez binasını bastı. Polis işçilere göz yaşartıcı gazlarla saldırdı.
Total Ocak ayından itibaren küçülmeye gideceğini açıklamış ve kimi işletmelerini kapatacağını duyurmuştu. Ancak o günden bugüne işçiler de kolay kolay teslim olmayacaklarını belirterek bir dizi eylem gerçekleştirmişlerdi. Dunkirk işletmesinde çalışan işçilere destek vermek için Fransa’da bulunan 6 Total işletmesi dayanışma grevi düzenlemişti. Grevin ardından tüm ülkede yakıt sıkıntısı yaşanmıştı.
Total patronlarından gelen açıklamalar ise şöyle oldu: “Talep azaldı, para kaybediyoruz ve birkaç işletmemizi kapatmamız gerekiyor. Ancak işçileri zarara uğratmayacağız ve çalışanların üçte ikisini yani 240 işçiyi rafineri haricindeki diğer işlerde çalıştıracağız.”
İşçilerin Ocak ayından bu yana yaptıkları eylemlerin sonucunda Total yönetimi işçileri hesaba katmak zorunda kalmış ve 240 işçiye iş garantisi vermek zorunda kalmıştır. Fakat Dunkirk işletmesinde, ofis çalışanları ve sözleşmeli işçiler de dâhil edildiğinde 800 işçi çalışıyor. Total yönetimiyse yalnızca 240 işçiyi işten çıkartmayacağının garantisini veriyor. Aslında onların “işçileri zarara uğratmayacağız” söylemleri kocaman bir yalandan ibarettir. İşçilerin işten atılmaması, patronların iyi niyetiyle değil işçilerin kararlı ve militan mücadelesiyle sağlanabilir ancak. Total işçileri de bunun farkındalar ve baskılara ve yalan sözlere prim vermiyorlar.