İşsizlik rakamları her geçen gün büyüyor. Gerek bu topraklarda gerekse de dünyanın diğer ülkelerinde yaşanan yoğun işten çıkarmalar yüzünden sefalete itilen milyonlarca işçi ailesi var. Türkiye’de 1 milyonu aşkın işçi kriz gerekçesiyle işten atıldı. Tabii krizden payımıza sadece işten atılmalar düşmedi. Düşük ücretlerle, uzun sürelerde ve güvencesiz çalışma her sektörden işçi için artık neredeyse kural haline getirildi. Derneğimiz UİD-DER’in Gebze temsilciliğinde “İşten Atılmalara Karşı Nasıl Mücadele Etmeli” konulu bir seminer yapıldı. Bu seminere katılan işçi dostlarımızla işten atmalara karşı bir söyleşi yaptık. Ambalaj sektöründe çalışan bir kadın işçi ve lojistik sektöründe çalışan bir erkek işçi, sorularımızı şöyle yanıtladılar:
UİD-DER: Kaç yıllık işçisiniz ve daha önce hiç işten atıldınız mı?
Erkek işçi: Ben ilkokuldan beri çalışıyorum. Fakat fabrikada çalışmaya başlayalı daha 4 ay oldu. O yüzden işten atılmayla hiç karşılaşmadım.
Kadın işçi: Yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum. Yaklaşık 1 sene önce işten atıldım.
UİD-DER: İşten atılmalarla karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğini biliyor muydunuz?
Erkek işçi: Açıkçası UİD-DER ile tanışmadan önce pek bir fikrim yoktu.
Kadın işçi: Pek fazla bir bilgim yok aslında. Yani yasal olarak haklarımız neler, buna karşı neler yapılabilir konusunda yeterli bir bilgim yok.
UİD-DER: İşten atılma süreciniz nasıl gelişti?
Kadın işçi: Bizler Eksen Makine’de kötü şartlarda çalışıyorduk. Bunu düzeltmek için tek yolun sendikalaşmak olduğunun farkındaydık ve Birleşik Metal-İş’te örgütlenmeye başladık. Yaklaşık bir sene arkadaşlarımızla yoğun görüştük. Patron öncü arkadaşlarımızdan birini işten çıkardı. O gün iş çıkışı tüm arkadaşlarıma, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyin, bugün arkadaşımıza yapılan yarın bize yapılacak. Hiç kimse servisle binmeyecek ve atılan arkadaşımızı geri aldıracağız” dedim. Hepimiz yukarıya yönetime çıktık. O sırada yöneticilerden biri listede benim de olduğumu ve işten çıkartıldığımı söyledi.
UİD-DER: Sendikanız Birleşik-Metal-İş bu konuda ne yaptı?
Kadın işçi: Hiçbir şey... Bize risk alamayacaklarını söylediler. Biz fabrika kapısında beklemek istedik, fakat izin vermediler. Oysaki kapıda sonuna kadar bekleyecek, militan diyebileceğimiz birçok kadın arkadaşımız vardı, biz hazırdık. Bence de beklemeliydik, fakat sendika bizim bu kararımızı uygulamadı. Sadece yasal yola başvurduk ve yaklaşık 1 senedir mahkememiz devam ediyor.
UİD-DER: Sendikanızdan hiç eğitim aldınız mı?
Kadın işçi: Hiçbir eğitim almadık. Açıkçası biz sendikayı, bize yol gösteren, kılavuzluk yapan bir kurum olarak biliyorduk. Pek fazla da tecrübemiz yoktu. O yüzden sendikanın yönlendirmeleriyle hareket ettik.
UİD-DER: İşten atılmalara karşı sendikalar düşen görevler nelerdir sizce?
Erkek işçi: Aslında bugün yapılan seminerde birçok şeyi bilmediğim ortaya çıktı. Ama şimdi neler yapabileceğimizi biliyorum. Kesinlikle hemen imza atmam meselâ. Yasal haklarımın olduğunu ve en önemlisi de mücadele etmenin önemini kavradım. Biliyorum ki ben işime sahip çıkmazsam başkası hiç çıkmaz. Sendikalar da işten atılma sürecinde buna karşı mücadeleler sergilemeli.
Kadın işçi: Sendikalar öncelikle atılan işçilere sahip çıkmalı ve bunun için mücadele etmeli. Meselâ biz fabrika kapısında bekleseydik çok şey değişebilirdi. UİD-DER’in bu seminerinde bizlerin de bilmediği birçok şey çıktı aslında. Biz işçiler bu anlatılanları da bilmeliyiz.
UİD-DER: Teşekkürler.