Mersin Üniversitesi’nde bir taşeron şirkette çalışan temizlik işçisi Fatma Baytar, hamile olduğu için işten atıldı. Baytar’ın işine geri dönmesi için, üyesi olduğu Dev Sağlık-İş’in, SES’in ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla hastane önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Fatma Baytar on ay önce Mersin Üniversitesi’nde Ünisaş temizlik şirketinde işe başlamıştı. Baytar’a işe alınırken imzalatılan evrakların arasında, işten çıkarılacağı evrakı da varmış. Ama pek çok evrakı imzalarken o bunu fark etmemiş bile.
İşe girdikten üç ay sonra hamile kalan Fatma, kendisi ve eşi için sevinçli bir haberi aylarca işten atılma korkusuyla sakladı. Birlikte çalıştığı işçi kardeşlerine bile anlatmaktan korktu. Hamileliğini saklamak için daha geniş elbiseler giydi. En zor, en ağır işleri yaparken başındaki amirlere, şeflere “ben hamileyim, bu ağır işi yapamam, bebeğime zarar verir” diyemedi. Hamileliği iyice ilerleyince, işten atılırım korkusuyla, hastanede çalıştığı halde başka hastaneye giderek gizli gizli muayene oldu. Ama karnı iyice büyüyünce, bunu patronun ve şeflerinin gözünden saklayamadı. İşten atıldı. Fatma’nın başına gelenlerin aynısı veya benzeri birçok kadın işçinin başına geliyor. Ağır kasaları taşıdığı için bebeğini düşüren, hamile olduğu anlaşılınca işten atılan birçok kadın işçi var.
Novamed’de 2007 yılında 384 işçi çalışıyordu. Bu işçilerin 382’si kadındı. Yarısından çoğu da evliydi. Novamed müdürleri evli kadın işçilerin hamile kalmalarını sıraya koymuş ve bir liste hazırlamışlardı. Evli işçi kadınlar bu listedeki sıralarına göre hamile kalabiliyordu. Bir kadın işçi sırası gelmeden hamile kaldığında, işçiler listede gizlice isim değiştirerek hamile kalan arkadaşlarının işten atılmasını engelliyorlardı. Bu şartlar altında örgütlenen Novamed işçileri daha sonra topluca işten atılmıştı. 14 aydan fazla süren bir grevin sonrasında sendikalı olarak işlerine geri dönmüşlerdi. Patronun insanlık dışı uygulamalarını ancak örgütlendikten sonra değiştirebilmişlerdi.
Bebek bekleyen kadınlar ve aslında bütün işçiler patronların hiç umurlarında değil. Biz işçiler patronların gözünde Fatma, Ayşe, Sultan, Ahmet, Hasan olarak birer insan değil, sömürülecek birer canlı makine gibiyiz. Patronlar için tek değişmez kural var. O da bizi çok çalıştırıp çok para kazanmaktır. Geleceğimiz için örgütlenmekten başka çıkar yolumuz yok. Ya çocuk yapmamıza izin bile vermek istemeyen, bizleri işten atarak açlığa mahkûm eden patronlara boyun eğeceğiz ya da daha yaşanası bir dünya için mücadele edeceğiz.