Tamamıyla patronların sözcülüğünü yürüten IMF, Avrupa Birliği Komisyonu ve Yunan hükümeti, krizin faturasını işçilerin sırtına yıkmaya çalışıyor. Yunan hükümetinin IMF ve Avrupa Birliği Komisyonu’yla elele hazırladığı saldırı paketinin Parlamentoda onaylanmasına Yunanlı işçiler ve emekçiler ateş püskürdü. 5 Mayısta Yunanistan’da hayat tamamıyla durdu ve işçiler sokağa akın etti. Bu paket, ücretlerin dondurulmasını, vergilerin artırılmasını ve sosyal haklarda kesinti yapılmasını öngörüyor.
Atina’da yüz binlerce işçi bir günlük genel grev yaptı. Grev günü Yunanistan’ın birçok büyük şehrinde de geniş çaplı eylemler düzenlendi. Kamu ve özel sektör çalışanları eylemlere katıldı. 5 Mayıstaki grev, Yunanistan tarihinde Albaylar Cuntasını deviren devasa protesto mitinglerden sonraki en büyük grev oldu.
Sendikalar ve sosyalist parti ve gruplar Atina’nın birçok farklı bölgesinde mitingler düzenlediler.
“Yalancılar! Hırsızlar! Biz sizin hırsızlığınızın bedelini ödemeyeceğiz!” diye bağıran öfkeli işçiler Parlamentoyu işgal etmek istedi. Polis işçilere saldırdı. Bir ayaklanmaya dönen bu isyanı polis baskı altına almak için zor kullandı. İşçilere tonlarca göz yaşartıcı gaz sıkıldı. Bir bankaya atılan molotof kokteylin ardından 3 kişinin dumandan zehirlenerek ölmesini, Yunan egemen sınıfı ve burjuva partiler, bu ayaklanmaya kara çalma ve kitlesel hareketi bastırma fırsatına çevirmek istedilerse de bunu başaramadılar. Yunan işçi sınıfının öfkesi dinmek bilmiyor ve yeni genel grevler kapıda bekliyor.