
Fransa’da işçiler emeklilik hakları için 29 Mayısta tam gün grevdeydiler. Fransa hükümetinin, 60 olan emeklilik yaşını 65’e çıkarma girişimlerini durdurmak için örgütlenen greve katılım oldukça yüksek oldu.
Yüz binlerce işçinin katıldığı grevde, düzenlenen yürüyüş ve mitinglere katılan işçi ve emekçilerin sayısının 1 milyonun üstünde olduğu belirtiliyor. Çeşitli sendika federasyonlarının ortak çağrısıyla yapılan grevde, düzenlenen mitinglere işçi dernekleri, sosyalist parti ve gruplar da destek verdi.
Fransa hükümeti “krize karşı tasarruf tedbirleri” adı altında bir dizi saldırıyı hayata geçirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda işçilerin direniş barikatına takılarak rafa kaldırılmış olan emeklilik yaşını yükseltme saldırısı ise yılbaşında tekrar gündeme alınmıştı. Hükümetin planlarına göre, 1 Ocak 2011’den itibaren emeklilik yaşı kademeli olarak 63’e kadar çıkarılacak, ardından da 65 yaş sınırına çekilecek. İşçi sendikaları bu saldırılara karşı mücadele etmeyi sürdürüyorlar. Yasa tasarısının geri çekilmesi için ilk grevlerini 23 Martta düzenleyen sendikalar, 29 Mayıs grevine katılımın daha da yüksek olduğunu açıkladılar. Yapılan açıklamalarda sonuç alınana kadar eylemlerin süreceği vurgulandı.
Grev esnasında hava, demir ve kara ulaşımının aksadığı, okullar ve hastanelerin boşaldığı, telefon, gaz ve elektrik kesintileri yaşandığı görüldü. Basın ve medya çalışanlarının iş bırakması sonucu devlete ait haber kanallarında gün boyu müzik yayını ve belgeseller yayınlanması da Fransız basınında geniş yer buldu. Ancak tüm olumlu yönlerine rağmen, grevin büyük oranda kamu ve hizmet sektörüyle sınırlı olarak örgütlenmesi ülkede üretimin bütünüyle durdurulabilmesini engelledi. Grevin örgütlenmesi, sağlık, eğitim, posta, telekom, medya, enerji, yargı, kamu hizmetleri, banka ve sigorta sektörlerinden işçilerle sınırlı kaldı.
Sınıfımıza yönelik bu yıkım saldırıları ve hak gaspları sadece Fransa’da değil Türkiye dâhil tüm dünyada yaşanmakta. Yaşanan saldırılara karşı sonuç alıcı eylemlerin örgütlenebilmesi için biz Türkiyeli işçiler için de, Fransalı işçiler için de aynı görev önümüzde durmakta: Militan sınıf sendikacılığının örgütlenmesi ve uluslararası işçi dayanışmasının örülmesi!