İşsizliğin her gün artmasıyla beraber işsiz kalan işçilerin bu durumundan yararlanarak onların sırtından geçinen işçi simsarları çoğalıyor. Patronların sömürüsü yetmiyormuş gibi bunlar da işsiz kalan genç işçileri sömürerek geçiniyorlar. Patronlar sınıfının yarattığı krizi fırsata çevirerek, işçileri patronlara birer malmış gibi peşkeş çeken bu asalaklar her geçen gün artıyorlar.
Esenyurt da bu işçi simsarlarının çoğaldığı bir yer. Her gün yüzlerce genci yevmiyeci olarak anlaştıkları işyerlerine götüren simsarlar, her bir işçinin sırtından 25-30 TL kazanarak genç işçileri sömürüyorlar. Sabahın 8.30’undan geçenin geç saatlerine kadar, hiçbir yasal hakları olmadan çalıştırılıyorlar. Yevmiyeci işçi çalıştıran işyerlerinden biri de Türkmen Lojistik. Her gün 150-200 işçinin yevmiyeci olarak çalıştığı firma çok ağır çalışma koşullarıyla bu işçileri istedikleri gibi sömürüyor. Genç işçiler bir kere değil iki kere sömürülerek iki asalağı sırtında besliyorlar.
Krizin bedelini en kötü şekilde ödeyen işçi sınıfı artık bu sömürüye ve birer malmış gibi muamele görmeye dur demeli. Krizleri bizler yaratmıyoruz, o zaman bedelini de bizler ödememeliyiz. İşsiz bırakarak, aç bırakarak bizleri çözümsüzlüklere iten ve bizlerin sırtından geçinen asalaklar tarafından daha fazla sömürülmemek için kendi gücümüzü ortaya koymalıyız. İşçi sınıfının yaratan, üreten bir gücü var. Bu gücümüzü asalaklar sınıfı çok iyi biliyorlar. Peki, bizler neden bu gücümüze güvenmiyoruz. Neden yaşamın en berbat koşullarını bizler yaşıyoruz?