24 Haziran gecesi başlayan sağanak yağmurda birçok ev ve işyerini su bastı, bazı fabrikaların duvarları çöktü. Ayrıca o saatlerde arabasında bulunan 2 kişi sel sularına kapılarak yaşamını yitirdi. Yaşanan her sağanak yağış sonucu yaşanan tablo ne yazık ki hep aynı olmaktadır. Yoksul işçi-emekçilerin yaşadıkları mahallelerde doğru dürüst bir altyapı yok. Patronların yaşadığı yerlerde ise buna benzer manzaralar asla görülmemektedir.
Hatırlayacak olursak bu senenin başında İstanbul’da yaşanan sel sonrası Başbakan dere kenarlarına ev yapan işçi ailelerini suçlamıştı. Böylelikle hem belediyeyi aklamaya hem de bu fırsattan istifade buradaki evleri yıkıp konut simsarlarına peşkeş çekmenin yolunu döşemeye çalıştı. Şu çok açık bir şekilde bilinmelidir ki, yaşanan bir doğal afet değildir, kapitalizmin yarattığı bir felâkettir. Kâr getirmediği için yoksul emekçi semtlerinde altyapı çalışmaları yapılmamakta ve ölümlere davetiye çıkartılmaktadır. Yaşanan onca ölüm bizleri ne kadar önemsediklerinin birer kanıtıdır. Dostlar, bizlere ölümden başka bir şey sunmayan bu sistemi işçilerin doğal afetiyle yerle bir etmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Daha insanca bir yaşam ve mutlu bir gelecek için mücadele bayrağını daha da yukarılara yükseltmeliyiz.