Futbol oynamayı da, seyretmeyi de severim. İşçi-emekçi çocuklarının en sevdiği oyun olmasını bir yana bırakırsam benim çocukluğumda oynaması en ucuz oyundu. Boş bir arazi, dört adet taş, plastik top ve yeterli miktarda kişi varsa futbol için gerekli bütün hazırlıklar tamam olurdu. Boş arazi ve dört adet taşa para vermeye gerek yoktu. Sadece plastik topa para verilirdi. O da oynanacak kişilerin cebinden ne kadar para çıkarsa alınan bir şeydi. Her oyuna başlamadan önce “patlatan öder!” kuralı bir kere daha hatırlatılırdı. Ama bugüne kadar bu kuralın uygulandığını hatırlamıyorum. Patlayan topu patlatan kişinin tek başına alması oldukça zordu. Boş arazinin etrafında da bolca çalılık olduğu için top bir şekilde bu çalılığa girer ve patlardı. Hiçbir topun ömrünün iki maçı aştığını da hatırlamıyorum. Plastik toplar gibi çabucak patlamayacak olan ise “meşin top”tu. “Meşin top”a sahip olmak bizlerin en büyük hayaliydi. Ama bu hayal bize Fizan kadar da uzaktı.
Bu anlattığım dönemin oldukça geride kaldığını düşünüyorum. Kapitalizmin Türkiye’de hızla gelişmesiyle birlikte artık kiralık halı sahalar, futbol seyretmek için para verilen uydu sistemleri, herkesin rahatlıkla değilse bile biraz azmedince alabileceği kadar ucuzlamış “meşin toplar” mevcut. Haziran ayında başlayan Dünya Kupası heyecanı dünyanın her bir yanını sarmış durumda ve herkes hangi takımın kazanacağını merak ediyor. Bu arada bu kazanan takımla birlikte kâr hırsını tavana vurdurmuş kapitalistlerimiz de “ayağına gelen topu” değerlendirme gayretindeler. Kazanacak takımı bildin mi? O zaman TV bedavaya geldi demektir. Kriz içinde debelenmektense kumar oyna, emekçilere de kumar oynat!
Bu Dünya Kupasını hangi takımın kazanacağını bilmiyorum. Ama kazanacak olanların biz işçiler olmadığını biliyorum. Kumarın doğası gereği sürekli olarak “masa” kazanır. Bu “masa”nın kapitalist bir masa olduğu da aşikâr değil mi?
Hangi takımın kazanacağını bilenlerden bazıları aldıkları televizyona para vermeyecekler, ama ya diğerleri ne olacak? Futbol kazandırmaya devam ediyor, ama aslan payını da kapitalistlere vererek kazandırmaya devam ediyor.