Sendikalaştıkları için işten atılan ve 19 Haziranda direnişe geçen Çel-Mer işçilerinin mücadelesi geçtiğimiz hafta kazanımla sonuçlanmıştı. Patron her türlü yolu deneyerek işçilerin birliğini ve beraberliğini kırmaya çalışmıştı. İşçiler bir bütün halinde mücadele ederek, çeşitli eylemler yaparak patrona geri adım attırmışlardı. Patronun atılanların geri almasıyla sonuçlanan direniş sonrasında işçiler işbaşı yapmışlardı. İşçiler sendikalaşma mücadelesinde ilk etabı başarıyla geçmişlerdi. Bunu hazmedemeyen Çel-Mer patronu 16 Temmuz Cuma günü bir liste asarak 13 kişinin işine son verdiğini bildirdi. Daha da ileri giderek fabrikayı kapattığını ve herkesin işine son verdiğini açıkladı.
cel_mer_1.JPG [1]
Çel-Mer işçilerinin mücadelelerini ilk dakikadan itibaren emekten yana çeşitli kurumların yanı sıra UİD-DER’li işçiler de desteklediler. Öğle yemeği paydosuna işçiler disiplinli bir kortej oluşturarak ve “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Emeğe Uzanan Eller Kırılsın” sloganları atarak çıktılar. Çel-Mer işçilerini desteğe gelen demokratik kitle örgütleri alkışlarla karşıladılar. Burada, yine BMİS Gebze Şube başkanı Erdoğan Özer kısa bir açıklama yaptı. Patronun sendikalaşma haklarına saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. Problem çıkaranın karşı taraf olduğunu vurgulayan Özer, diyalog kapısını kapatmadıklarını belirtti.
Mesai saati sonuna kadar patrondan işten çıkartmaya dönük yeni bir hamle gelmedi. Fakat Cuma günü işten attığını söylediği 13 işçi hakkında suç duyurusunda bulundu. İşçiler mesai bitiminden sonra Çayırova polis karakolunda ifade verdi.
20 Temmuz Salı günüyse işe gitmek için servislerine binen işçiler, fabrikanın olduğu sokak girişinde polis tarafından durduruldular. Kimlik kontrolü yapmak isteyen polislere işçiler karşı çıktı ve kimliklerini vermediler. Bunun üzerine fabrika yetkililerini çağıran polisler, işveren vekillerinin belirlediği işçilerin içeri girmesine izin verdiler. İçeri girilmesine izin verilmeyen 22 işçinin ise, 4857 sayılı kanunun 25/2. maddesinden işten atıldıkları tebliğ edildi. Bu saldırıya karşı işçiler fabrikanın bulunduğu sokak girişinde direnişe geçtiler.
Sendika kabul edilene kadar direneceklerini söyleyen işçiler, kararlılıklarını her seferinde dile getiriyorlar. Öğle yemeği paydosunda fabrika karşısında bulunan ormanlık araziye giden direnişçi işçiler, fabrikadaki işçi kardeşleriyle bütünleştiler. Yemek molasında fabrika bahçesine çıkan işçiler, direnen arkadaşlarıyla birlikte sloganlar atıp patrona adeta “ne yaparsan yap bizleri bölemeyeceksin” mesajı verdiler. Öğlen saatinde bastıran yağmura rağmen gür sesle slogan atan işçileri patron ve temsilcileri şaşkınlıkla izlediler.
Çel-Mer işçileri mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Kararlı ve mücadeleci tutumları, yanlarında bulunan Özgün Kablo ve Santel patronunu korkutmuşa benziyor. Fabrika giriş yoluna işçileri sokmuyorlar, bunun için polise başvuruyorlar. Polis işçilerin yolunu kapatıyor. Çel-Mer işçileri patronların yüreğine korku salmaya devam ediyor.
Çel-Mer işçileri anayasal hakları olan sendikalaşma haklarına sonuna kadar sahip çıkacaklarını bir kez daha gösterdiler. Fakat patronun yeni saldırılarının kapıda olduğu da gün gibi aşikâr. Bunun farkında olan Çel-Mer işçileri birlik ve beraberliklerinden ödün vermeden bu saldırıları boşa çıkartmalıdırlar. Ayrıca BMİS üyesi işçilerin de bu onurlu mücadelede Çel-Mer işçilerini yalnız bırakmamaları oldukça önemlidir. Unutmayalım ki mücadele sonunda kazanan yalnızca Çel-Mer işçileri olmayacak, bölgedeki işiler de kazanacak. İşçiler güçlerini birleştirmeli ve mücadeleyi daha kuvvetli bir şekilde sürdürmelidirler. Akılda tutulması gereken önemli bir gerçek var: Örgütlü bir gücün karşısında hiçbir kuvvet duramaz!
Yaşasın Çel-Mer İşçilerinin Onurlu Mücadelesi!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!