Yakın zaman önce arkadaşlarla konuşurken mobilya fabrikasında çalışan işçi bir arkadaş başından geçen bir olayı anlattı. Anlatılan bu olay beni çok etkiledi, ben de bu olayı sizlerle paylaşmak istedim. 6 aydır maaşını alamayan bu arkadaşa, kasada para yok bahanesiyle, alacağı ücret bedelinde ürettiği şeylerden (masa, sandalye vs.) alması dayatılıyor. Ve bu işçi arkadaşımız da alacaklarını alıp işten çıkıyor.
İşte son hamle! Patron bu işle çifte kâr etmiş oluyor. Hem bu kriz zamanında kasasından para çıkmıyor, sıcak para elinde kalıyor, hem de ürettiklerini satma (zorla verme) imkânı buluyor. Bu şekilde stoklarını da eritmiş oluyor.
Patronlar sınıfı domuz topu gibi birleşip krizi işçilerin üzerine yıkabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Her gün yeni yeni yol ve yöntemlerle işçileri sömürmeye, ezmeye devam ediyorlar. Sanki satranç oynuyormuş gibi ince eleyip sık dokuyarak, uzun uzun düşünerek bu sınıf savaşında sert hamleler yapıyorlar. Biz işçiler ise karmakarışık durumdayız. Birçoğumuz sınıfımızın bilincinde bile değiliz. Ve patronların vurduğu her darbede daha da fazla dağılıyoruz. Artık toparlanmanın vakti gelmiş olmalı; artık birleşmenin, örgütlenmenin vakti gelmiş olmalı! Kardeşler çözüm örgütlü mücadeledir