
Mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler, 22 Temmuz günü mezarı başında anıldı. Faşist güçler tarafından 30 yıl evvel katledilen Kemal Türkler’i sınıf dostları unutmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Topkapı’daki kabri başında yapılan anmaya Türkler’in eşi Sebahat Türkler ve kızları, KETEV, DİSK ve BMİS yöneticileri, Hava-İş, Nakliyat-İş, Genel-İş, UİD-DER, direnişteki Samka Metal ve Çel-Mer işçileri ve TÜM-İGD katıldılar.
Topkapı Mezarlığı girişinde toplanan kitle, “Kemal Türkler Ölümsüzdür” sloganlarıyla yürüyerek Türkler’in kabri başına geldi. Karanfillerin konulduğu mezarda, mücadele uğruna yaşamını yitirenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Yapılan anmada ilk sözü Türkler’in kızı aldı. Nilgün Soydan yaptığı konuşmada, Türkler’e seslenerek “Sevgili babacığım, 30 yıldır mücadelemiz devam ediyor. Bugün yüksek mahkeme içimize su serpti. Bu karar bizim için bir son demek. Ünal Osmanağaoğlu senin katillerinden biri. Kendi gözlerimle gördüm. Eğer dava bir 30 yıl sürecekse elimizden gelen her şeyi yine yapacağız. Sevgili babacığım, senin mezarının başına 12 Eylül darbesinden sonra üç beş kişi geliyorduk. Bugün buradaki kalabalığı görünce mutlu oluyorum. Bir gün gelecek bu kalabalıklar artacak, biliyorum. Seni en yakınımızdaymışçasına öpüyorum” dedi. Soydan’ın ardından DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu söz alarak 30 yıldır süren Kemal Türkler davasındaki hukuksuzluğa değindiler. Kemal Türkler Eğitim ve Kültür Vakfı adına yapılan konuşmayla anma son buldu.
Kemal Türkler’in anmasına burjuva basının ilgisi oldukça yoğundu. Anmaya grev ve direnişteki işçilerin, sendikalı işyerlerindeki işçilerin katılımı ise düşüktü. Oysa faşist darbeden bu yana saldırıya uğrayan sendikalı ve sendikasız işçilerin Kemal Türkler’in ve onun başında bulunduğu Maden-İş’in mücadeleci çizgisini örnek almaya ihtiyacı var. Kemal Türkler gibi mücadeleci işçi önderleri unutulmamalı, unutturulmamalıdır.