Sendikalı oldukları için işten atılan UPS işçileri, direnişlerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Geçen hafta işten atılanlarla birlikte atılan işçilerin sayısı 142’ye çıktı. Patronun çalışan işçilere baskıları, polisin ve jandarmanın direnişteki işçileri yıldırma politikaları eşliğinde devam ediyor. İşten çıkarılan işçilerden dolayı aksayan işlerini sürdürebilmek için, önce işleri başka aktarma merkezine yönlendiren patron, bu yolla sorunu çözememişti. Yasalara göre suç olduğu halde, yeni taşeronlarla, polis nezaretinde işyerine kaçak işçi sokarak işini halletmeye çalıştı. Direnişçi işçiler ve sendika yöneticileri hakkında yalan yanlış beyanlarla suç duyurularında bulundu. Sendika yöneticilerini ve direnişteki işçileri gözaltına aldırarak, haklarında dava açılmasını sağlayarak direnişçileri yıldırıp sindirmeye çalıştı. Sendikal örgütlenmeyi engelleyemeyen işveren İzmir’de yaşandığı gibi şube yöneticilerine silahlı saldırıda bulunacak kadar pervasızlaştı. Silahlı saldırıyı gerçekleştiren UPS taşeronu 2 saat bile gözaltında kalmamış, hemen serbest bırakılmıştı. UPS işçileri, uğradıkları haksızlıkları kamuoyuna duyurmak için 31 Temmuz günü Taksim’de kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

UPS işçilerinin ailelerinin de katıldığı basın açıklamasına çok sayıda demokratik kitle örgütü destek verdi. UPS İşçilerine destek verenler arasında derneğimiz UİD-DER de vardı. Saat 18.00’da tramvay durağında toplanan kitle Galatasaray Lisesi ününe kadar yürüdü. Direnişçilerin çocukları ve aileleri kortejin en önünde yer aldılar. Taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla çevreden yoğun ilgi gördüler.

Basın açıklamasını okuyan TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, UPS’deki direniş sürecinde yaşanan haksızlıklara değindi ve hükümeti eleştirdi: “Ne yaman çelişkidir ki; bir taraftan demokratikleşme adına Anayasa referandumları yapılıyor, Başbakan Anayasayı demokratikleştiriyoruz diye meydan meydan geziyor ama İstanbul’un, İzmir’in orta yerinde UPS şirketi Anayasayı çiğniyor. Demokrasi diye mangalda kül bırakmayan Başbakana sesleniyorum; Sayın Başbakan, burada 90 gündür alenen ve kasten Anayasa çiğneniyor. Sendikaya üye oldukları için işçiler işten çıkarılıyor. Sendikacılara silah sıkılıyor. Neredesin? Hani hak, hani adalet?”

“UPS işvereni, işçilerin sendikamızda örgütlenmesini engellemeye çalışarak sadece sendikamızı karşısına almayacaktır” diyen Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “154 ülkeden 751 sendika ve 4 milyon 700 bin işçinin üyesi olduğu ITF ve diğer uluslararası sendikal örgütleri de karşısına alacaktır. Dünyanın birçok ülkesindeki UPS işçileri, bu sınıf düşmanı tutuma karşı, UPS merkezlerinde protesto eylemleri yapıyor ve eylemler artarak devam edecektir.” Öztürk’ten sonra bir Tekel işçisinin konuşmasıyla eylem sloganlarla sona erdi.