
Okumak ve bir şeyler öğrenmek biz işçilere çok uzakmış gibi görünüyor ama aslında çok da uzak değil. Ben bir matbaa işçisiyim ve yaklaşık bir ay önce bana bir matbaa işçisinin tavsiye ettiği bir kitabı alıp okudum. Kitap çok hoşuma gitti. 1970’li yıllarda, bir matbaa işçisinin yaşadığı grev ve grevden sonra yaşadığı birtakım olayları anlatıyor. Yazar Hakkı Özkan’ın “GREVDEN SONRA” kitabını okurken sanki o günleri yaşıyor gibi bir etki yarattı bende. Sürükleyici bir özelliğe sahip. Bu özelliği tabiî ki bir işçinin yaşadığı sorunlara karşın mücadele azmini kaybetmemesinden kaynaklanıyor, okuyan kişiyi de sanki kendi yaşıyormuş gibi etkiliyor. Grev örgütleyen, yürüyüşlere katılan, yaşama hakkını arayan bir işçinin yaşamış olduğu bu deneyimler biz işçilere ışık tutuyor ve öğretici oluyor. Bu kitabı muhakkak okumak gerekiyor.
Patronlar ve onların yaltakçıları hakkını arayan işçilere vatan haini olduklarını ve dış güçlerin oyununa geldiklerini söylüyorlar. Ekmeğimizin kavgasını verdiğimiz ve hakkımızı aradığımız için bizleri vatan haini ilan eden patronlar ve onların korumalığını üstlenen devlet, biz işçiler ne zaman hakkımızı arasak bizlere aynı damgayı vuruyorlar. İşte o tarihte de işçiler düşük ücretlere tâbi tutuluyorlar ve daha kötü koşullar altında çalıştırılıyorlar. Buna karşı koyan işçilere kötü oyunlar oynayan patronlar ve onları temsil eden partiler, işçilere haklarını aradıkları için baskı uyguluyorlar.
Okumak da bizim için gereklidir, ne öğrenirsek çevremizdeki insanlara o kadar öğretir ve öğretici tavsiyelerde bulunuruz. Onun için size beğendiğim bu kitabı tavsiye etmek üzere kitap hakkında birkaç satırı sizlerle paylaşmak istedim. Kitaptan bir alıntı: “Bir dağı gösterip, şunu şuradan şuraya aktar deseler aktarırdı. İçindeki güç kımıl kımıldı. Kabarmış, büyümüş, soylulaşmıştı yüreği. Bir dostu ‘dışarıda kar başladı, dedi, bak’. İsterse tufan olsun vız gelir”.