Birçoğumuzun kafasına yerleşmiş olan “böyle gelmiş, böyle gider” sözüyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. İnsanlık tarihine baktığımızda insanların başlarında bir kral, bir patron olmadan yaşadığını görüyoruz. Her şeyi ortakça yapabildikleri bir dünyada hep beraber, güzelce yaşamışlar. Böyle yaşayan insanların hayatının yaşadığımız bu düzenden çok daha uzun bir geçmişi var. Bu yaşam şekli yıllar sonra değiştirilebildiyse, bu sistemin de değişmesi mümkün.
Yaşanmış olan iki büyük dünya savaşı var. Bu savaşlarda milyonlarca insan öldü. Şu an yanı başımızda, çok yakınımızda olan 3. Dünya Savaşı var. Eğer bu düzen değişmezse daha milyonlarca insan ölecek. Eğer bu dünya değişmezse insanlığın sonu olacak. Ben bir öğrenciyim ve gelecekte daha güzel, daha mutlu yaşamak istiyorum. Böylesi günleri yaşamak için mücadele etmeli, birleşmeli ve daha güzel günlerin yolunu açmalıyız. İnsanlığın kurtuluşu gene insanların, bizlerin elinde. Hiç durmadan doğayı tahrip eden, daha büyük kârlar uğruna dünyayı sona yaklaştıran bir avuç insanın hâlâ bizi yönetebilmesi ne tuhaf! Eğer mücadele yeşermez, filizlenmezse dünyanın sonu çok erken gelmiş olacak. Dünyamızı böyle insanlara emanet edemeyiz, sadece oturarak güzel günlerin gelmesini bekleyemeyiz. Bir şeyler yapmalı gelecek için bir adım atmalıyız. Çünkü bu düzen böyle gelmemiş, böyle de gitmeyecek!