Sevgili işçi dostlarımız,
Bizler Termikel fabrikasında çalışan işçileriz. Bugünlerde fabrikada bir sıkıntıdır dolanıyor. Tüm işçiler çok huzursuz. Çünkü maaşlarımız 10 günü aşkın süredir gecikti. Müdürler ve şefler bizi birbirimize düşürerek üretimi arttırmaya çalışıyorlar. Zam ayı olduğu için herkes bir umut maaş bekliyor ama kimsenin de aslında dişe dokunur bir zam beklentisi yok. En iyi maaş alan 800 lira civarında alıyor. Ramazan ayı geldi ama patronların sofrasında kuş sütü eksik olmazken biz basit bir iftar sofrasını zor kuruyoruz. Bütün bunların sıkıntısını çekerken işverenin en son faaliyeti Cumhurbaşkanı ziyarete geleceği için milyarlarca lira harcanarak yapılan organik bahçe kurudu diye yerine yine milyarlarca para harcayıp yeni bir bahçe yaptırmak oldu. Ramazan ayına girmiş olmamıza rağmen bin bir bahaneyle maaşlarımızı geciktiren patron, bahçesi için harcayacak parayı hiç esirgemedi. Biz maaşlarımızı alamamanın huzursuzluğuyla çalışırken, bahçede kullanılacak çiçekler gözümüzün önünden geçirildi, pek çok arkadaş çok öfkelendi ama kimse bir şey söyleyemedi.
Gerilen sinirler işçilerin arasında gerginliklere neden oluyor. Bizler öfkemizi patrona yansıtamadığımız için birbirimize yansıtıyoruz. Çünkü patronun yaptığı haksızlıklara karşı bir şeyler yapmanın yolunun bir arada durmaktan geçtiğini bilmiyoruz. Hep birlikte bu duruma itiraz etsek, 400’den fazla işçinin karşısında kim durabilir? Nasıl da büyük bir güç oluruz aslında!
Hem biz TERMİKEL fabrikasında çalışan işçiler hem de dünyadaki tüm işçiler bilmeliyiz ki, biz birbirimize güvenip bir araya gelmedikçe patronun her türlü oyununa düşüyoruz. Haksızlıklara karşı çıkmak, emeğimizin karşılığını almak için birbirimize güvenmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!