17 Ağustosta UPS işçileri, Mahmutbey Aktarma Merkezi önünde bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasına, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jürgen Klute, Berlin Federal Parlamento Milletvekili Ingrid Remmers, Kuzey Ren Westfalya Eyalet Milletvekili Berbel Beuermann ve Sol Parti Kuzey Ren Westfalya Eyalet Yönetim Kurulu Üyesi Derya Kılıç ve Serdar Boztemur destek verdi. Dünyanın dört bir yanından gelen destekçiler yaptıkları konuşmalarda, UPS işçilerinin kazanımının tüm işçilerin kazanımı olduğunu ve her zaman işçilerin yanlarında olacaklarını, her tür desteği vereceklerini söylediler.
Direnişin 105. gününde yapılan basın açıklamasını TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk okudu. Basın açıklanmasında şöyle denildi: “Bugün, 105 gündür onurluca direnmeye devam eden UPS işçilerinin direniş çadırından bir kez daha sesleniyoruz. 105 bin gün bile olsa vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bu direniş çadırı on binlerce kargo işçisinin geleceğini, kaderini temsil ediyor. Kazanmaktan başka çaremiz yok. Kazanacağız çünkü haklıyız. Kör gözler açılana, sağır kulaklar duyana, anayasal hakkımıza saygı gösterilene kadar haykıracağız. Üstelik bundan sonra 154 ülkeden sınıf kardeşlerimizle birlikte, aynı anda haykıracağız. Mücadelenin bayrağını aynı anda yükselteceğiz. ITF’nin 42. genel kurulunda, 1 Eylül ve 15 Eylül tarihlerinde aynı anda 154 ülkede UPS işçileriyle dayanışma eylemleri yapılması kararı alındı.”
Öztürk başbakana da seslendi: “Ey başbakan; demokrasi, özgürlük deyip meydan meydan dolaşıyorsun. 105 gündür bağıra bağıra, göstere göstere, İstanbul’un orta yerinde anayasada olan haklar çiğneniyor. Gıkın çıkmıyor. 105 gündür işsiz bırakılmış işçilere bir tane milletvekilini bile gönderip “ne istiyorsunuz” demiyorsun. 105 gündür işsiz olan bu işçileri görmüyorsun.” Kenan Öztürk sözlerini “üyelerimiz yeniden işbaşı yapana, UPS’de sendikalı, toplu sözleşmeli bir düzen kurulana kadar mücadelemizi her türlü yasal ve meşru araçları kullanarak sürdürmeye devam edeceğiz. UPS’nin bütün çalışanlarını anayasal haklarına sahip çıkmaya ve sendikamızda birleşmeye çağırıyoruz” diyerek bitirdi.
Uluslararası dev bir tekel olan UPS’nin ezici ve haksız uygulamalarına karşı uluslararası işçi dayanışmasının sağlanabilmesi, direnişlerini sürdüren UPS işçileri için büyük önem taşıyor.