Merhaba işçi kardeşlerim. Ben İkitelli’de çorap fabrikasında asgari ücretle çalışıyorum. Hayatın zorluklarına alışmaya çalışan 17 yaşında bir genç kızım. Biliyorum benim yaşımda olan çoğu kızın okulda olması lazım. Ama ben hayata erken atıldım. Ama kendime kızmıyorum. Benim yaşımda olan o kadar çok genç var ki hayatın zorluklarıyla karşı karşıya olan.
Geçenlerde UİD-DER’li arkadaşlarımın hazırlamış olduğu gazetede “Kömür Karası Yaşamlar, Kömür Yarası Ölümler” diye bir yazı vardı. Bu yazı benim dikkatimi çok çekti. Evet, 30 işçinin evine ateş düştü. Yani hiçbir güvenceleri olmadan vefat ettiler. Bizler böyle susmaya devam mı edeceğiz? Bizler susarak her gün bir işçinin ocağına ateş mi düşüreceğiz?
Bir patron bir işçiyi 8 saatten fazla çalıştıramaz. Ama biz 8 saat haricinde bir yarım saat daha çalışıyoruz. Üstüne üstlük işçileri afedersiniz “hayvan” yerine koyuyorlar. Bir patron bayanların soyunma odasına girebilir mi? Aslında giremez. Ama bizim fabrikada böyle şeyler olabiliyor. Yani her şeyi yapma hakkına sahip görüyor kendini. Oysa arkadaşlar, patron olmak bunları yapma hakkına sahip kılmaz kimseyi.
Ben UİD-DER’li arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Ben ve benim gibi işçi kardeşlerimi bilinçlendirdikleri için. Bütün işçi kardeşlerimin böyle etkinliklere katılarak bilinçli olmalarını çok isterim.
Evet çorap fabrikasında benimle birlikte çalışan arkadaşlarımızın yazdığı gibi, “uyuyan işçiler uyanmalı ve haklarına sahip çıkmalılar”. Bütün işçi kardeşlerimi UİD-DER’e bekliyorum. Teşekkürler.