
Geçtiğimiz Pazar günü Rimaks Tekstil’de direnişlerini sürdüren işçi arkadaşlarımızla UİD-DER Tuzla temsilciliğinde buluştuk. Gelen arkadaşlarla oturup deneyimlerimizi paylaştık. Yaşadığımız sorunlardan, kötü çalışma koşullarından, düşük ücretlerden ve iş kazalarından bahsettik, geçmişte ve günümüzde yaşanan grev ve direnişlerin dersleri üzerine sohbet ettik.
Sohbetimiz esnasında bir deri işçisi arkadaşımız fabrikada yaşadığı bir diyalogu anlattı: “Deri sektörünün çalışma koşulların ne kadar ağır olduğunu biliyorsunuz. Buna karşın her gün saat sekizlere, onlara kadar çalışıp yemek olarak sadece yarım ekmek arası peynir yiyorduk. Bunun bir sorun olduğunu ustaya söyleyince ‘önceden bu da yoktu’ cevabını aldım. Ben de ustaya ‘ona bakarsan önceden bu fabrika da bu kadar büyük değildi. Bu makineler de yoktu. Bu kadar deri de yoktu. Bak alnımızın teriyle oldu ama biz hâlâ peynir ekmek yiyoruz’ dedim”. Bu arkadaşlarımızın konuşmalarına Rimaks Tekstil işçileri de hak vererek, “bizim tekstil patronu gün geçtikçe büyüyorken bizler olduğumuz yerde sayıyoruz, aldığımız ücret asgari ücretin altında, ücretler bordrolarımıza doğru yansıtılmıyor, şeflerden hakaretler görüyoruz” diyerek yaşadıkları sorunları bir bir anlattılar.
Rimaks (5).JPG [1]

Bu arada iftar vakti gelmişti. Büyük bir sofra kuruldu ve oruç tutanlar iftarını açtı, tutmayanlar ise yemeğe katıldı ve hep beraber yemek yedik.