Ben hastanede taşeronda çalışan bir işçiyim. Geçtiğimiz günlerde hastanemizde bir olay oldu. Yıllık izin dönemi başlamıştı. Ben yıllık iznimi alıp hastaneden ayrılmıştım. Benden sonra bir kadın işçi arkadaşımız da iznini almak için gittiğinde, bundan sonraki izinlerde pazar günlerinin de izinden sayılacağını söylemişler. Arkadaşım da buna çok sinirlenmiş ve temizlik şirketinden sorumlu şefin yanına giderek, “Nasıl olur? Pazar günlerini sayamazsınız. Kanunen bunu yapamazsınız” demiş. Şefle tartışma çıkmış ve “bu benim yasal hakkım, kesemezsiniz” demiş. Sonra şef, arkadaşımızı hastane yöneticilerine çıkarmış. Onlar da “bu emir başhekimlikten çıktı” demişler. Onlarla da tartışmış. Arkasından da insanlardan imza toplamaya başlamış.
Bu gibi şeyler hastanemizde önceki yıllarda asla olmazdı. Bunu gören patron yalakası tipler hemen şefe haber vermişler. Şef arkadaşımızı çağırmış ve “sen neden insanlardan imza topluyorsun, seni işten çıkarırım” diye tehdit etmiş. Arkadaşımız önce tek başına kaldığını düşündüğü için biraz morali bozulmuştu. Ama sonra öyle olmadığını anladı. İzinlerden yapılmaya çalışılan bu kesinti yasal olmadığı için diğer arkadaşlarımızdan da tepki gelince geri adım attılar ve daha önce izinlerden kesinti yapılan arkadaşlarımıza 2 gün ayrıca izin verdiler. Başlangıçta arkadaşımızın mücadelesine “ne yapabiliriz, kesmek isterlerse keserler” deyip katılmayanlar, bu kazanımı idarenin iyi niyeti olarak görseler de işin aslını biz biliyoruz, önemli olan da bu. Arkadaşımıza verdiği mücadele için teşekkür ederiz. Bilinçlenmenin ne kadar önemli olduğunu bu örnek bir kez daha hepimize kanıtladı. Bir dahaki sefere hep birlikte hareket edip bugüne kadar bizden çalınan haklarımızı da geri almalıyız. Hep birlikte hareket etmek için de daha çok arkadaşımızı bilinçlendirmeliyiz.