
Derneğimiz her yerde fiilen dayanışmayı örüyor. Dayanışmanın örüldüğü yerlerden biri de, işten atılan işçilerin basın açıklamalarıdır. Bu basın açıklamalarına katılmak hem bizleri motive ediyor, hem de basın açıklamasını yapan işten atılmış işçi kardeşlerimizi motive ediyor. Bu basın açıklamaları sadece katılanları ve işten atılanların gündemini oluşturmuyor kuşkusuz. O bölgede yaşayanların gündemi de bu basın açıklamaları yoluyla değişiyor. Size en son katıldığım, Brillant fabrikasında işten atılan işçilerin basın açıklamasında yaşananları aktarmak istiyorum.
Vaktinde yetişebilmek için aç bir şekilde yola düşmüştüm. Eğer erken gidebilirsek basın açıklaması yapılacak yerde bir şeyler bulup atıştıracaktım. Basın açıklamasına zamanından önce gitmiştim. Benimle birlikte basın açıklamasına katılacak derneğimiz üyesi arkadaşların da benim gibi aç olduğunu düşünüyordum. Bir pilavcı vardı. Yemek için de güzel gözüküyordu. “Ben açım. Şurada bir pilavcı var, aç olan varsa beraber pilav yiyelim” dedim. Nitekim oturduk, pilavlarımızı söyledik. Pilavcı “Protestoya mı gidiyorsunuz” dedi. Biz de “evet!” dedik. Pilavcı, bizlere bu tür hak aramalarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya başladı. Kendisinin de çoğu zaman işçi olarak çalıştığını ve patronlarının nasıl kendisinin hakkını yemeye hevesli olduğunu söyledi. Başından geçen birçok haksızlığa karşı verdiği tepkileri anlattı. Hakkını alabilmek için patronları tehdit ettiğini ve ancak bu şekilde hakkını alabildiğini detaylarıyla anlattı.
Benim buradan çıkardığım sonuç şu: Aslında küçücük olsa da verilen her mücadele işçi mahallelerinde ve fabrikalarda yansımasını buluyor. Onların gündemine giriyor. İşçi sınıfının tamamının gündemini değiştirecek olan da mücadeleci işçilerdir.