Üç aydır ödenmeyen ücretlerinin ödenmesini istedikleri için işten atılan Brillantlı işçi arkadaşlarımız, bir aydır, fabrika önünde, işten atmalara ve yapılan haksızlıklara karşı vardiya değişimlerinde haklarını arıyorlar. Ben de bu haklı mücadelelerinde onları desteklemek için arkadaşlarımın yanındaydım. Yaşanan süreçte 3 işçi işten çıkarılmış, daha önce benzer sebeplerden işten atılmış Brillant işçileri de onları yalnız bırakmamışlardı.
İşçi arkadaşların fabrika önünde bu şekilde haklarını aramalarının fabrika yönetimini rahatsız etmiş olduğunu gördüm. Eskiden işyeri servisleri işçileri dışarıda bırakırlarmış ama artık servisler fabrikanın bahçesine kadar giriyor. Direnişteki bir arkadaşımız elinde megafonla içerideki işlere şöyle sesleniyordu: “Gelmekte olan bayrama işsiz giriyoruz, sizler de gelecekteki bayramlara işsiz girmemek için işinize ve yanınızdaki işçi arkadaşlarınıza sahip çıkın. Bizler bugün yapılan haksızlığa boyun eğmediğimiz için buradayız, siz de sizlere karşı yapılan haksızlıklara boyun eğmeyin!”
Konuşma aralarında slogan atıyorduk. Her defasında sloganlar daha gür bir şekilde çıkıyordu dudaklarımızdan. İşten atılan işçi arkadaşlar ve onların mücadelesine destek veren işçi arkadaşlar olarak, patronlar sınıfına öfke dolu bir şekilde, “sizin bizleri yaşamaya zorladığınız bu hayatı istemiyoruz!” diye her defasında daha gür haykırıyorduk.
Evet, patronların dayattığı yaşam koşullarını istemiyoruz ve istediklerimize ulaşmak için mücadele etmek gerektiğini de biliyoruz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!