
Dostlar merhaba. İşçi Dayanışması bültenimizde kimi zaman kazanılmış mücadelelerin haberlerini görebiliyorken, kimi zaman ne yazık ki işçi kardeşlerimizin çektiği sıkıntıları, uğradıkları haksızlıkları okuyoruz. Bunları okudukça ve yaşadıkça Nâzım Hikmet’in şu dizeleri geliyor aklıma.
Onlar istiyorlar ki
Kara toprağın kalbi durana kadar
Biz pazarda kelepir, bir mal gibi satalım
Kafamızın ışığını, gücünü kolumuzun
Evet, ne de güzel söylemiş işçi sınıfının şairi. Maalesef bizlere bunları dayatıyorlar, satıyoruz kafamızın ışığını, kolumuzun gücünü. Hem de ne şartlarda, günde 16 saat, görmeden güneşin doğuşunu-batışını çalışıyoruz. İnsanlıktan uzak yaşamlar sürüyoruz. Bizlere bu yaşananları reva görenlere Nâzım’ın dizeleriyle yanıt vermek çok güzel, ama tabi ki bunları uygulamak da bizim ellerimizdedir.
Onlara sokakta rastlarsanız
Ölümü görmüş gibi çevirin başınızı
Onlara elleriniz dokunmuşsa eğer
Yedi tas su dökün ellerinize
Onların adına benziyorsa eğer adınız
Adınızı değiştirin
Vebanın girdiği kapıdan girin
Onların evine atmayın ayak