Fransa’daki mevcut emeklilik kanununa göre Fransız işçiler 40,5 yıl çalışıp sosyal güvenlik primlerini öderlerse 60 yaşında eksik haklarla emekli olabiliyorlar. Tam kapsamlı emekliliğe ise ancak 65 yaşına dek çalışırlarsa hak kazanıyorlar. Eğer tasarı kabul edilirse, 2018’de eksik kapsamlı emeklilik yaşı 62’ye ve tam kapsamlı emeklilik yaşı ise 67’ye çıkacak. Dolayısıyla işçiler emeklilik için fazladan iki yıl daha sosyal güvenlik primi ödemek zorunda kalacaklar.
Prag’da Bütçe Kesintisine Karşı Eylem
prag.jpg [2]
Eylemciler, “Daha Az Para, Daha Fazla Suç”, “Sizi Biz Koruyoruz, Siz Bizi Bertaraf Ediyorsunuz!”, “Yargıçlar da Adalet İstiyor!” sloganlarının yazıldığı afişler taşıdılar. 19 sendikanın katılımıyla gerçekleşen grev, hükümetin gelecek yıl ücretleri yüzde 10 oranında düşürme planına karşı yapıldı.
Yunanistan’da Kamyon Şoförleri Parlamento Binasına Yürüdü
Yunanistan’da, 2500 kamyon şoförü, “utanın” ve “hırsızlar” diye bağırarak 21 Eylülde parlamento binası önüne doğru yürüyüşe geçti. Kamyon şoförleri yeni iş yasasına karşı 13 Eylülden bu yana grevdeler. Polis, kamyon şoförlerini engellemek için sis bombası atarken, işçiler de karşılık olarak polise su şişeleri fırlattılar. Sendikacılar geceyi parlamento binasının önünde geçirmeyi planladılar. Kamyon şoförleri 13 Eylülden bu yana araçlarını Atina’nın en işlek yolları ve anayollarına park ederek trafiği kesintiye uğratmaya çalışıyorlar.İş güvencesini ve ücret standardını ortadan kaldıran, çalışma ruhsatı almayı güçleştiren yeni yasaya karşı kamyon şoförleri haklarını kaybetmemek için ciddi eylemler düzenliyorlar. Karayolu taşımacılığını özelleştirecek olan yeni yasayla birlikte, taşımacılık sektöründe çalışan birçok işçi hak kaybına uğrayacak. Yine bu yasa serbest meslek içine giren eczacılık ve mühendislik gibi sektörleri de etkileyecek.
Yunan hükümeti ekonomiyi kurtarmak için önlem paketleri adı altında yüz binlerce işçiyi mağdur ederken, aynı zamanda küçük üreticiyi ve küçük esnafı da yok ediyor. Ekonomik krizin meyvelerini yine büyük patronlar yiyor.
Brezilya’da Otomotiv Sektöründe Sözleşme Dönemi
Türkiye’de metal işçilerinin ücret artışını ve sosyal haklarını belirlemek üzere toplu sözleşme süreci başladı. Aynı süreç Brezilya’da da yaşanıyor. Sözleşme süreci devam ederken Brezilyalı metal işçileri uyarı grevleri sayesinde bazı kazanımlar elde etmeye başladılar. São Paulo bölgesinde Ford, Scania, Volkswagen ve Mercedes-Benz çalışanı 40.000 metal işçisi, enflasyonun üzerinde bir artış elde ettiler. Söz konusu otomobil tekelleri, sendika ile 19 Eylülde yapılan toplantıda işçilerin ücret artış talebini kabul ettiler. Anlaşma yüzde 10,3’lük ücret artışını ve 1270 dolar primi içeriyor. Enflasyonun yüzde 5 civarında olduğu Brezilya’da, yüzde 10’luk ücret artışı, bugüne kadar kazanılmış en iyi artış olarak görüyor.Renault ve Volvo işçileri de iş durdurdular ve yüzde 10 ücret artışının yanı sıra 2400 dolar prim almayı başardılar. Renault yönetimi teklifi 17 Eylülde, Volvo ise 20 Eylülde kabul etti. Bu anlaşmadan 4000 işçi yararlanacak.
Sao Jose dos Pinhais bölgesindeki Volkswagen metal işçileri ise şirketin ücret artışı teklif etmemesini protesto etmek için, 19 Eylülde, talepleri kabul edilinceye kadar “süresiz grev” kararı aldılar. Volkswagen’deki grev vardiyalar halinde yürütülecek. Greve 1600 taşeron işçisi de dâhil olmak üzere 5600 işçi katılacak.
Almanya: Çelik İşçileri Grevde
Kuzeybatı Almanya’da, çelik işçileri, ücret artışı ve eşit işe eşit ücret talebiyle 23 Eylülde greve gitti. Avrupa’nın en büyük çelik üretim merkezi Duisburg’da 1500 işçi 3 günlük uyarı grevi için iş bıraktı. 38 farklı fabrikadaki 11.500 işçi de 4 saatlik uyarı grevi yaptı. Bremen ve Lower Saxony’deki işçilerin de greve katıldığı bildirildi. İşçiler toplu sözleşme sürecinde işverenlere taleplerini kabul ettirmek için grev silahını kullanıyorlar.
Metal işçileri sendikası IG Metall sözcüsü Dieter Lieske “Bütün metal işçilerinin %90’ının ücreti bu sözleşme ile belirlenecek. Yapılan uyarı grevleri North Rhine-Westphalia eyaletindeki diğer 12 ayrı şehirde de yapılacak daha ileri eylemler için tetikleyici olacak” dedi.
Sendika ve işverenler arasında üçüncü tur görüşmeleri 29 Eylülde yapılacak. IG Metal, sektördeki 85 bin işçi için yüzde 6 ücret artışı almayı hedefliyor. Şu anda wetal işçilerinin aylık brüt ücretleri ortalama 3500 euro. İşçiler eşit işe eşit ücret taleplerini de kabul ettirmek istiyorlar. İşverenlerden henüz bir anlaşma önerisi gelmedi. İşçiler sendikalarıyla birlikte bu süreci daha etkili hale getirmek için bir grev takvimi hazırladılar ve herhangi bir anlaşma yapılmazsa uyarı grevlerine devam edecekler.
Dünyanın birçok bölgesinde metal işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde, taleplerinin kabul edilmesi için uyarı grevlerine çıkıyorlar. Türkiye’de de metal işçilerinin toplu sözleşme süreci başladı. Metal işverenleri ve sendikalar arasında süren toplu sözleşmelerde işçilerin grev silahını kullanması toplu sözleşme masasında güçlerini artıracaktır. Zira iş durdurma eylemleri ve grevler patronlara gönderilen güçlü bir mesajdır.
Güney Afrika: 2 Milyon İşçi Greve Hazırlanıyor
Yaklaşık 2 milyon üyesi bulunan Güney Afrika Sendikaları Federasyonu COSATU, 7 Ekimde ülke çapında gerçekleştireceği genel grev ile emek simsarı uygulamasına son verilmesi çağrısında bulunacak.COSATU Genel Sekreteri, “sendika federasyonu olarak emek simsarlarına, sözleşmeli ve geçici personelin sayısının her geçen gün daha da artırılmasına karşı ve işçilerin aşırı-sömürüden kurtulma kampanyasını yükseltmek için 7 Ekimde sokaklara döküleceğiz” dedi. Hükümetin, genç işçi çalıştırmalarını teşvik etmek için patronlara “ücret yardımı”nda bulunma sözü vermesinin işçilerin haklarına saldırı anlamına geldiğini de vurguladı.
İstihdam bürolarının açılması ya da genç işçi çalıştıran patronlara vergi indirimi getirilmesi gibi uygulamalar Türkiye’de de yürürlükte. Tüm kapitalist devletler dünyanın her yerinde benzer saldırıları hayata geçiriyorlar ve işçi sınıfının kazanılmış haklarını teker teker elinden alıyorlar. Tüm bu saldırılara karşı bir araya gelmekten ve örgütlü gücümüzü yükseltmekten başka bir çaremiz yok.
Güney Afrika Madenlerinde 8 Bin Madenci Grevde
Northam Platinyum madenlerinde çalışan 8 bin işçi, ücret artışı için greve çıktı. Northam yönetimi %8 ücret artışı önerirken işçiler %15 ücret artışı için bastırıyorlar.Güney Afrika’da ücret artışı talebiyle kamu sektöründe de bir dizi grevler yaşanıyor. Geçtiğimiz haftalarda 1 milyon 300 bin kamu çalışanı %8 ücret artışı talebiyle greve çıkmıştı. Geçtiğimiz ay otomotiv işçileri de 8 günlük grev sonucunda %10 ücret artışı elde etmişlerdi.
Romanya: Sosyal Kesintilere Karşı Protesto Eylemi
10.000’i aşkın gösterici, 22 Eylülde, Romanya hükümetinin kemer sıkma politikalarına karşı başkent Bükreş sokaklarına aktı. Kızgın eylemciler gösteri esnasında birkaç noktada polisle çatıştı.>Son dört ayda Romanya’da uygulanan yüzde 25 ücret kesintisi birçok işçiyi borç batağına sürükledi. Temel ihtiyaç maddelerinde katma değer vergisini yüzde 19’dan 24’e yükselten hükümet, yılsonuna kadar 70.000 kamu çalışanını da işten çıkarmayı planlıyor.
Hükümet sosyal harcamalarda büyük bir kesinti uyguluyor ve bu yüzden de sosyal güvenlik ve sağlık sistemi çöküyor. Çocuk Kurumu’na göre, Romanya’da bebeklerde ilk ayda ölüm oranı diğer Avrupa ülkelerinin üç katı oranında. Kırsal bölgelerde ise bu oran ulusal ortalamanın kat be kat üstünde. Kırsal alanlardaki çocukların üçte birinden fazlası yeterli beslenemiyor. Aile Koruma ve Çocuk Hakları Kurumu’nun son verilerine göre 85.000’i aşkın Romen çocuğun ya bir ebeveyni ya da her ikisi yurtdışında çalışıyor ve yaklaşık 27.000 çocuk ebeveynsiz yaşıyor. Aileler daha iyi bir iş bulma umuduyla göç ediyor.
İşsizlik had safhadayken, krizin bir sonucu da gençlerde intihar oranının artması. İntihar rakamları geçen seneye göre ikiye katlanmış durumda ve bu oranın gelecek aylarda daha da artması bekleniyor. Romanya ekonomik büyüme zamanlarında bile Avrupa’nın en fakir ülkesiydi. Aynı zamanda sosyal harcamalara ülke gelirinin en düşük yüzdesini harcayan ülkeydi. Romanya nüfusunun yüzde 23’ü ekonomik kriz başladığında yoksulluk sınırındaydı. Şimdi krizle birlikte uçuruma yuvarlanmak üzere. Buna rağmen hükümetin kemer sıkma politikalarına devam ediyor ve bu durum Romen emekçileri daha da yoksullaştırıyor.