Merhaba işçi arkadaşlarım. Genel anlamda aynı sorunları paylaşıyoruz. UİD-DER’in web sitesindeki mektupları okuyorum. Birçok işçi arkadaşımın yazdığı mektupları görünce, “aa, aynen bizim işyerini anlatıyor” diyorum. Ben de sizlerle, özellikle taşeron işçilerin sık karşılaştığı ücretsiz izin sorununu paylaşacağım. Gebze’de deterjan üretimi yapan Procter&Gamble fabrikasının lojistik bölümünde Bal-Nak, Özgü, Ser-Mak, Royal ve Vanlıoğlu adı altında 5 tane taşeron firma bulunmakta. Ben de bu firmalardan birinde çalışmaktayım.
Yaz ayları boyunca sık sık ücretsiz izinlere çıkarıldık. Geçen ay 1 gün, bu ay 1 hafta, gelecek ay ne olacak bilinmiyor. Neden biz ücretsiz izine çıkarılıyoruz dediğimizde, “ana firma üretimi kısıyor, bu açıdan bize ihtiyacı yok, bu yüzden ücretsiz izne çıkarılıyorsunuz” açıklaması geliyor. Biraz daha soru sormaya başlayınca, “kardeşim işine gelen çalışsın, bize çalışan adam lazım, çok konuşan değil” diyerek işsizlikle tehdit ediyorlar. Oysa ücretsiz izinler yasal değil. Benim çalıştığım bölümde, genellikle kriz döneminde işsiz kalan ya da uzun dönem iş arayıp da bulamayan, buraya girince de “aha iş buldum” diye sevinenler çalışıyor. İşin açıkçası bu durumdan kaynaklı genel bir rahatsızlık var ama bu rahatsızlığı dile getiren fazla kişi yok. Kendilerince de mantıklı açıklamaları var ama bu nereye kadar sürer be kardeşim? Her gün üzerimizden tonlarca yük geçiyor. Bir işçinin elinden yaklaşık 10 ton yük geçiyor. Aldığımız üç kuruş asgari ücret. Bir de bu yetmezmiş gibi her ay birkaç gün ücretsiz izne çıkarılıyoruz.
Biz işçilerin üzerinden milyonlarca dolar ciro yapan patronlar fabrikanın yolunu bile bilmez, bizler de patronumuzu daha görmedik. Aslında görmeye de gerek yok, hepsi aynı mal. Daha fazla kâr nasıl yaparım, işçilerin kanlarını nasıl emerim diye düşünmekten başka işleri yok.
Bu taşeron uygulamasından patronlar hariç memnun olan kimse var mıdır? Taşeronluk sistemi yakınmak ve ağlamakla yok olsaydı en başta bizim çalıştığımız işyerinde yok olur giderdi. Halen var olduğuna ve ücretsiz izinler devam ettiğine göre bu iş ne ağlamakla ne de yakınmakla halloluyormuş. Peki, biz işçiler bir araya gelip ne yapmalıyız? Taşeron sistemi altında kölece çalışacak mıyız? Yoksa bu uygulamayı patronların kafalarına mı çalacağız! Tabiî ki kafalarına çalmamız lazım! Tek başımıza bunu yapamayacağımıza göre hep beraber hareket etmemiz lazım. Taleplerimizi haykırmalıyız.
Ücretsiz izinlere çıkarılmak istemiyoruz!
Taşeronluk sistemine son!
Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!