Sabahın erken saatlerinde bültenimizin son sayısını limanda çalışan işçi arkadaşlarımıza ulaştırmak amacıyla, UİD-DER’li arkadaşlarımızla Mersin limanına gittik. Gece vardiyasından çıkan işçilerle ve sabah vardiyasına servislerle gelen işçilerle hemen sıcak ve samimi sohbetler etmeye başladık. Ve işçilere bültenimizin son sayısını vermeye başladık.
İlk kez bültenimizi alan bir işçi arkadaşımız, “işyerlerinde dayanışmanın önemli olduğunu, paylaşımın daha da artması gerektiğini ve paylaşımın daha da artması için uğraşan insanları vardiya çıkışında burada görmekten mutluluk duyduğunu” söyledi. Ve merakla bültenimizi incelemeye başladı. Bir başka işçi arkadaşımızla da doğru bellediğimiz yanlışlar bölümü üzerine sohbet ettik. O da bültende böyle bilgilendirici ve öğretici bölümlerin olmasının çok güzel olduğunu söyledi. Bir başka işçi arkadaşımız ise “işçiler az çalıştıkları için mi yoksullar?” bölümüne dikkat çekerek, aksine işçilerin çok çalıştıklarını, bu yazının da bunu çok güzel anlattığını söyledi. Ve bülteni okumaları için çocuklarına da götüreceğini söyledi.
Bunun dışında; sabahın erken saatlerinde vardiyadan yorgun çıkan ve erkenden vardiyasına gelen işçi arkadaşlarımızla bültenimiz aracılığıyla pek çok konu üzerine sohbet ettik. Bizleri merak edip yanımıza sokulan işçilere de ilk kez bültenimizi ulaştırdık. Bültenimizi ilk kez okuyan işçilerin merakı ve bizlere karşı sıcak yaklaşımları güzeldi.
Bazı işçilerle de son dönemde yaşanan işten atmalar üzerine sohbet ettik. Onlar da limanda işçilerin örgütlü olmaları gerektiğini, birlikte mücadele ederlerse bu gibi sorunların üstesinden gelinebileceğini söylediler.
Tıpkı liman işçisi arkadaşlarımızın da söylediği gibi işten atmalara, işyerlerinde yaşanan tüm sıkıntılara ancak örgütlü mücadelemizle karşı koyabiliriz. Patronlara karşı örgütlü gücümüzle “artık bizi sömüremeyeceksiniz” diye haykırmalı ve bu örgütlülüğün daha da büyümesi için durmadan ve yorulmadan mücadele etmeliyiz!
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!